Sual: Ramazan orucu, namazdan sonra, diğer ibadetlerden ve başka aylarda tutulan oruçlardan daha mı faziletlidir? Cevap: Süleymân bin C...
Sual: Ramazan orucu, namazdan sonra, diğer ibadetlerden ve başka aylarda tutulan oruçlardan daha mı faziletlidir?
Cevap: Süleymân bin Cezâ'ın, Hanefi mezhebindeki büyük İslâm âlimlerinin kitaplarından derlemiş olduğu ve (Ey Oğul) ismini verdiği ilmihalinde buyruluyor ki: Ramazan-ı şerif ayında oruç tuttuğun zaman bütün azalarınla tut ki, orucun oruç olsun ve orucun faziletine ve derecesine nail olasın. Habîb-i kibriya "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimiz buyurdular ki, (Ya Ebâ Hüreyre! Oruç tuttuğun vakit, orucunu erken aç! [Yani akşam olduğu anlaşılınca, hemen iftar eyle.] Benim ümmetimden hayırlı o kimsedir ki, akşam ezanı okunduğu gibi, orucunu açar ve sahur yemeğini geç yer. Zira sahurda çok rahmet ve bereket vardır. Ve benim ümmetim Ramazan-ı şerifin orucunu güzel ve tam olarak tutsa, Hak teâlâ hazretlerinin bayram gecesi vereceği ecr-ü mesûbâtı, inam ve ihsanı, kendi zât-i pakinden başkası bilmez. Hak teâlâ hazretleri, azamet-i şâniyle buyurur ki: "Oruç benim rızam içindir, vereceğim ecri de kendim bilirim.") Bunun içindir ki, kâfirler bütün ibadetlerle puta taptılar. Fakat oruç ile tapmadılar. Ramazan orucu, namaz kılmaktan sonra, bütün ibadetlerden ve başka aylarda tutulan oruçlardan daha çok faziletlidir.
Oruç, insanı hasta yapmaz. Kuvvetlendirir ve zihnini açar. Din düşmanlarının yalanlarına aldanmamalıdır. (İslâm Ahlâkı s. 431)
***
Sual: Ramazan ayında oruç tutanın geçmiş günahlarının af edildiği bildiriliyor, bunun şartları var mıdır, nasıl oluyor?
Cevap: (Sahîh-i Buhârî)deki bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmağı farz bilir, vazife bilir ve orucun sevabını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günahları af olur). Demek ki, orucun Allahın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruç tutmak güç olmasından şikayet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmasını fırsat ve ganimet bilmelidir.
Hâfız [yani hadîs âlimi] Abdül' azîm-i Münzirî, (Ettergîb vetterhîb) kitabında ve hâfız Ahmed Beyhekî (Sünen) kitabında, Cabir bin Abdullah'tan "radıyallahü teâlâ anh" haber verdikleri bir hadîs-i şerifte, (Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerifte beş şey ihsan eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir:
1- Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ müminlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.
2- İftar zamanında, oruçlunun ağzı kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.
3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların af olması için dua eder.
4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, ahirette vermek için, Ramazan-ı şerifte Cennette yer tayin eder.
5- Ramazan-ı şerifin son günü, oruç tutan müminlerin hepsini af eder) buyurdu. (Tam İlmihâl s. 313)
Cevap: Süleymân bin Cezâ'ın, Hanefi mezhebindeki büyük İslâm âlimlerinin kitaplarından derlemiş olduğu ve (Ey Oğul) ismini verdiği ilmihalinde buyruluyor ki: Ramazan-ı şerif ayında oruç tuttuğun zaman bütün azalarınla tut ki, orucun oruç olsun ve orucun faziletine ve derecesine nail olasın. Habîb-i kibriya "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimiz buyurdular ki, (Ya Ebâ Hüreyre! Oruç tuttuğun vakit, orucunu erken aç! [Yani akşam olduğu anlaşılınca, hemen iftar eyle.] Benim ümmetimden hayırlı o kimsedir ki, akşam ezanı okunduğu gibi, orucunu açar ve sahur yemeğini geç yer. Zira sahurda çok rahmet ve bereket vardır. Ve benim ümmetim Ramazan-ı şerifin orucunu güzel ve tam olarak tutsa, Hak teâlâ hazretlerinin bayram gecesi vereceği ecr-ü mesûbâtı, inam ve ihsanı, kendi zât-i pakinden başkası bilmez. Hak teâlâ hazretleri, azamet-i şâniyle buyurur ki: "Oruç benim rızam içindir, vereceğim ecri de kendim bilirim.") Bunun içindir ki, kâfirler bütün ibadetlerle puta taptılar. Fakat oruç ile tapmadılar. Ramazan orucu, namaz kılmaktan sonra, bütün ibadetlerden ve başka aylarda tutulan oruçlardan daha çok faziletlidir.
Oruç, insanı hasta yapmaz. Kuvvetlendirir ve zihnini açar. Din düşmanlarının yalanlarına aldanmamalıdır. (İslâm Ahlâkı s. 431)
***
Sual: Ramazan ayında oruç tutanın geçmiş günahlarının af edildiği bildiriliyor, bunun şartları var mıdır, nasıl oluyor?
Cevap: (Sahîh-i Buhârî)deki bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmağı farz bilir, vazife bilir ve orucun sevabını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günahları af olur). Demek ki, orucun Allahın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruç tutmak güç olmasından şikayet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmasını fırsat ve ganimet bilmelidir.
Hâfız [yani hadîs âlimi] Abdül' azîm-i Münzirî, (Ettergîb vetterhîb) kitabında ve hâfız Ahmed Beyhekî (Sünen) kitabında, Cabir bin Abdullah'tan "radıyallahü teâlâ anh" haber verdikleri bir hadîs-i şerifte, (Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerifte beş şey ihsan eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir:
1- Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ müminlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.
2- İftar zamanında, oruçlunun ağzı kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.
3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların af olması için dua eder.
4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, ahirette vermek için, Ramazan-ı şerifte Cennette yer tayin eder.
5- Ramazan-ı şerifin son günü, oruç tutan müminlerin hepsini af eder) buyurdu. (Tam İlmihâl s. 313)
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.