Sual: Hanımların, insan veya hayvan kıllarından yahut naylondan imal edilmiş perukları kullanmaları dinen mahzurlu olur mu? Cevap: Kadı...
Sual: Hanımların, insan veya hayvan kıllarından yahut naylondan imal edilmiş perukları kullanmaları dinen mahzurlu olur mu?
Cevap: Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de, kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının ve hayvan kılları eklemesinin haram olmadığı, İbni Âbidîn, Hadîka ve Fetâvâ-i kübrâda yazılıdır. İnsan ve hayvan kılından, naylon gibi ipliklerden yapılmış olan, peruk denilen takma saçları ve kirpikleri kullanmak caiz olduğu anlaşılıyor ise de, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır. İhtiyaç için caiz olan şeyi, süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak zarureti olduğu zaman, kadının başını ve kendi saçlarını peruk takarak örtmesi caiz ve lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan her şeyle örtmek lazımdır. Günahı yalnız saçını vermiş olana ve bakanadır. İnsanın saçını ve herhangi bir organını satması haramdır. Peruk takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir. Çünkü kadınların yabancılara süslenmeleri haramdır.
***
Sual: Namazda rüku ve secdeleri çok yapmanın, namaza bir zararı olur mu?
Cevap: Namazdan olmayan fazla hareketler, namazı bozar. Rüku ve secdeleri çok yapmak, abdest almaya gitmek bozmaz.
***
Sual: Sünnete uygun okunan ezanı beğenmeyenin, alay edenin, imanı gider mi?
Cevap: Sünnete uygun olarak okunan ezan ile alay eden, beğenmeyen, söz ve hareket ile, hakaret edenin imanı gider.
***
Sual: Doğum zamanı yaklaşmış hamile bir kadın vefat ederse, bu kadının karnı yarılıp çocuğu almanın mahzuru olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Eşbâhda deniyor ki:
"Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu anasının karnından çıkarmak için, ölmüş olan anasının karnını yarmak caiz olur. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri, bu sebeple, bir kadının karnının yarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk, çok yaşamıştır."
***
Sual: Bir malı satın almak için vekil olan kimse, o malı kendisi için satın alabilir mi?
Cevap: Belli bir malı satın almaya vekil olan kimse, o malı kendisi için satın alamaz. Kendim için aldım dese bile, sahibinin olur. Sahibi yanında iken, kendisi için aldığı mal, vekilin olur.
***
Sual: Namazda, göğsü kıbleden çevirmek, namazı bozar mı?
Cevap: Özürsüz, göğsü kıbleden çevirmek, namazı hemen bozar.
***
Sual: Mutlak su ve mukayyed su ne demektir, temizlikte ve abdest almakta hangi sular kullanılır?
Cevap: (Dürr-ül-muhtâr)da ve bunun açıklaması olan (Redd-ül-muhtâr)da buyuruyor ki:
Küçük abdest [yani namaz abdesti] ve boy abdesti [yani gusül abdesti] almak için, (Mutlak su) kullanılır. Yani mutlak su hem temizdir, hem de temizleyicidir. Mutlak su demek, ismi yanında, başka kelime söylenmeyen, yalnız su denilen sulardır. Yağmur, dere, nehir, kaynak, kuyu, deniz ve kar suları, mutlak sudur. Müstamel su ve pis su ve çiçek suyu, üzüm suyu gibi, cinsi, sıfatı da söylenen sular mutlak su değildir. Bunlar ile abdest ve gusül alınmaz. Bunlara (Mukayyed su) denir. Zemzem suyu ile abdest ve gusül alınır. Mekruh dahi değildir. Güneşte durmuş su ile de câizdir. Fakat tenzihen mekruhtur.
Ağaçtan, ottan, meyveden, asmadan çıkan, damlayan su temizdir. Fakat bunlar ile ve bunları sıkarak çıkarılan sular ile abdest ve gusül câiz değildir. (Tam İlmihal s. 160)
***
Sual: Necaset düşen havuzdaki su temizleyici olarak kullanılabilir mi? Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olur mu?
Cevap: Hanefide, küçük havuza, Şafiide ise, kulleteynden az olan suya, az necaset düşerse, üç sıfatı değişmese de, necis olur. İnsan içmez ve temizlikte kullanılmaz. Üç sıfatı değişirse bevl gibi olup hiçbir şeyde kullanılmaz. Kulleteyn, beşyüz rıtldır. Rıtl 130 dirhem, dirhem 3,36 gramdır. Kulleteyn, 220 kilogram olmaktadır.
Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olmaz. Kokan suyun sebebi bilinmezse, temiz kabul edilir. Başkasına sorup, araştırmak lâzım değildir. Mutezileye inat olmak için, bazen nehir yanında, havuzdan abdest almalıdır.
Görünen veya görünmeyen necaset, Hanefide akar suya ve büyük havuza, Şafiide kulleteyn miktarı olan suya, Malikide ise herhangi miktardaki suya düşerse, pisliğin üç eserinden biri, yani rengi, kokusu veya tadı belli olmayan her tarafından abdest ve gusül câiz olur. Meselâ leş varsa veya insan veya hayvan bevl yaparsa veya yırtıcı hayvan içerse, aşağı tarafında bir eseri görülmezse câiz olur. Bazı âlimlere göre, câiz olması için, necasete değen suyun, değmeyen sudan az olması lâzımdır. Suyun devamlı akması şart değildir. Necis yere su dökülerek, bir metre kadar akar, üç sıfatı giderse, temiz olur. Birinde temiz, ötekinde pis su bulunan iki kap, bir metre kadar yüksekten dökülünce, havada karışırlarsa, yere düşen su, temiz olur. Saman çöpünü sürükleyen suya, akıcı su denir. Eni on zrâ' [4,8 metre], boyu da on zrâ' olan kare şeklindeki havuza (büyük havuz) denir ki, sathı [alanı] yüz zrâ' kare, yani yirmiüç metre karedir. Muhiti [çevresi] onyedi metre olan dairenin sathı da 23 metrekaredir. Derinliğin az olması zarar vermez. (Tam İlmihal s. 161)
***
Sual: Küçük havuz ve hamam kurnasından abdest alınır mı?
Cevap: Bir kimse, bir çukurdan bir yol açarak, çukurdaki su, bu yolda akarken, bundan abdest alsa, müstamel suyu bir yerde toplansa, buradan da yol açıp akıtılsa, akan su ile başkası abdest alsa ve su yine bir yerde toplansa, yine yol açılsa, böylece hepsinin abdesti kabul olur. Necaset eseri görülünceye kadar, akan su temiz olur. Bu misalde, müstamel su, necis kabul edilmiştir. İçine devamlı su akan ve devamlı taşan [veya içinden devamlı su alıp, iki alış arası, su hareketsiz kalacak kadar uzamayan] küçük havuz ve hamam kurnası, akar su demektir. Bunların her tarafından abdest alınır. Müstamel suyun üstten taşması lâzımdır. Dipteki delikten akarsa, akar su gibi olmaz. Havuzun çok küçük olup, müstamel suyun hepsinin akıp gidebilmesi şart değildir. Havuzun yüzü, buz tutmuş ise, buzu delince su buza değmiyor ise, havuzdaki suyun yüzüdür. Eğer değiyor ise, delikteki suyun yüzü demektir. Necis suya, temiz su gelip, karşı taraftan taşarsa, eseri kalmayan tarafları temiz olur. İçindeki kadar su taşınca, hepsi temiz olur. Taşan su, necaset eseri görülmedikçe temizdir. Leğen, kova gibi kaplar da böyledir. Meselâ necis kova, doldurulur ve taşarsa necasetin üç eserinden biri görülmeyince su da, kova da temiz olur. (Tam İlmihal s. 161)
Cevap: Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de, kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının ve hayvan kılları eklemesinin haram olmadığı, İbni Âbidîn, Hadîka ve Fetâvâ-i kübrâda yazılıdır. İnsan ve hayvan kılından, naylon gibi ipliklerden yapılmış olan, peruk denilen takma saçları ve kirpikleri kullanmak caiz olduğu anlaşılıyor ise de, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır. İhtiyaç için caiz olan şeyi, süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak zarureti olduğu zaman, kadının başını ve kendi saçlarını peruk takarak örtmesi caiz ve lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan her şeyle örtmek lazımdır. Günahı yalnız saçını vermiş olana ve bakanadır. İnsanın saçını ve herhangi bir organını satması haramdır. Peruk takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir. Çünkü kadınların yabancılara süslenmeleri haramdır.
***
Sual: Namazda rüku ve secdeleri çok yapmanın, namaza bir zararı olur mu?
Cevap: Namazdan olmayan fazla hareketler, namazı bozar. Rüku ve secdeleri çok yapmak, abdest almaya gitmek bozmaz.
***
Sual: Sünnete uygun okunan ezanı beğenmeyenin, alay edenin, imanı gider mi?
Cevap: Sünnete uygun olarak okunan ezan ile alay eden, beğenmeyen, söz ve hareket ile, hakaret edenin imanı gider.
***
Sual: Doğum zamanı yaklaşmış hamile bir kadın vefat ederse, bu kadının karnı yarılıp çocuğu almanın mahzuru olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Eşbâhda deniyor ki:
"Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu anasının karnından çıkarmak için, ölmüş olan anasının karnını yarmak caiz olur. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri, bu sebeple, bir kadının karnının yarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk, çok yaşamıştır."
***
Sual: Bir malı satın almak için vekil olan kimse, o malı kendisi için satın alabilir mi?
Cevap: Belli bir malı satın almaya vekil olan kimse, o malı kendisi için satın alamaz. Kendim için aldım dese bile, sahibinin olur. Sahibi yanında iken, kendisi için aldığı mal, vekilin olur.
***
Sual: Namazda, göğsü kıbleden çevirmek, namazı bozar mı?
Cevap: Özürsüz, göğsü kıbleden çevirmek, namazı hemen bozar.
***
Sual: Mutlak su ve mukayyed su ne demektir, temizlikte ve abdest almakta hangi sular kullanılır?
Cevap: (Dürr-ül-muhtâr)da ve bunun açıklaması olan (Redd-ül-muhtâr)da buyuruyor ki:
Küçük abdest [yani namaz abdesti] ve boy abdesti [yani gusül abdesti] almak için, (Mutlak su) kullanılır. Yani mutlak su hem temizdir, hem de temizleyicidir. Mutlak su demek, ismi yanında, başka kelime söylenmeyen, yalnız su denilen sulardır. Yağmur, dere, nehir, kaynak, kuyu, deniz ve kar suları, mutlak sudur. Müstamel su ve pis su ve çiçek suyu, üzüm suyu gibi, cinsi, sıfatı da söylenen sular mutlak su değildir. Bunlar ile abdest ve gusül alınmaz. Bunlara (Mukayyed su) denir. Zemzem suyu ile abdest ve gusül alınır. Mekruh dahi değildir. Güneşte durmuş su ile de câizdir. Fakat tenzihen mekruhtur.
Ağaçtan, ottan, meyveden, asmadan çıkan, damlayan su temizdir. Fakat bunlar ile ve bunları sıkarak çıkarılan sular ile abdest ve gusül câiz değildir. (Tam İlmihal s. 160)
***
Sual: Necaset düşen havuzdaki su temizleyici olarak kullanılabilir mi? Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olur mu?
Cevap: Hanefide, küçük havuza, Şafiide ise, kulleteynden az olan suya, az necaset düşerse, üç sıfatı değişmese de, necis olur. İnsan içmez ve temizlikte kullanılmaz. Üç sıfatı değişirse bevl gibi olup hiçbir şeyde kullanılmaz. Kulleteyn, beşyüz rıtldır. Rıtl 130 dirhem, dirhem 3,36 gramdır. Kulleteyn, 220 kilogram olmaktadır.
Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olmaz. Kokan suyun sebebi bilinmezse, temiz kabul edilir. Başkasına sorup, araştırmak lâzım değildir. Mutezileye inat olmak için, bazen nehir yanında, havuzdan abdest almalıdır.
Görünen veya görünmeyen necaset, Hanefide akar suya ve büyük havuza, Şafiide kulleteyn miktarı olan suya, Malikide ise herhangi miktardaki suya düşerse, pisliğin üç eserinden biri, yani rengi, kokusu veya tadı belli olmayan her tarafından abdest ve gusül câiz olur. Meselâ leş varsa veya insan veya hayvan bevl yaparsa veya yırtıcı hayvan içerse, aşağı tarafında bir eseri görülmezse câiz olur. Bazı âlimlere göre, câiz olması için, necasete değen suyun, değmeyen sudan az olması lâzımdır. Suyun devamlı akması şart değildir. Necis yere su dökülerek, bir metre kadar akar, üç sıfatı giderse, temiz olur. Birinde temiz, ötekinde pis su bulunan iki kap, bir metre kadar yüksekten dökülünce, havada karışırlarsa, yere düşen su, temiz olur. Saman çöpünü sürükleyen suya, akıcı su denir. Eni on zrâ' [4,8 metre], boyu da on zrâ' olan kare şeklindeki havuza (büyük havuz) denir ki, sathı [alanı] yüz zrâ' kare, yani yirmiüç metre karedir. Muhiti [çevresi] onyedi metre olan dairenin sathı da 23 metrekaredir. Derinliğin az olması zarar vermez. (Tam İlmihal s. 161)
***
Sual: Küçük havuz ve hamam kurnasından abdest alınır mı?
Cevap: Bir kimse, bir çukurdan bir yol açarak, çukurdaki su, bu yolda akarken, bundan abdest alsa, müstamel suyu bir yerde toplansa, buradan da yol açıp akıtılsa, akan su ile başkası abdest alsa ve su yine bir yerde toplansa, yine yol açılsa, böylece hepsinin abdesti kabul olur. Necaset eseri görülünceye kadar, akan su temiz olur. Bu misalde, müstamel su, necis kabul edilmiştir. İçine devamlı su akan ve devamlı taşan [veya içinden devamlı su alıp, iki alış arası, su hareketsiz kalacak kadar uzamayan] küçük havuz ve hamam kurnası, akar su demektir. Bunların her tarafından abdest alınır. Müstamel suyun üstten taşması lâzımdır. Dipteki delikten akarsa, akar su gibi olmaz. Havuzun çok küçük olup, müstamel suyun hepsinin akıp gidebilmesi şart değildir. Havuzun yüzü, buz tutmuş ise, buzu delince su buza değmiyor ise, havuzdaki suyun yüzüdür. Eğer değiyor ise, delikteki suyun yüzü demektir. Necis suya, temiz su gelip, karşı taraftan taşarsa, eseri kalmayan tarafları temiz olur. İçindeki kadar su taşınca, hepsi temiz olur. Taşan su, necaset eseri görülmedikçe temizdir. Leğen, kova gibi kaplar da böyledir. Meselâ necis kova, doldurulur ve taşarsa necasetin üç eserinden biri görülmeyince su da, kova da temiz olur. (Tam İlmihal s. 161)
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.