Sual: Yiyeceği olmayanın bunu başkasından istemesi caiz midir? Zaruret olmadan dilenmek ve sadaka istemek uygun olur mu? Sadaka istemenin za...
Sual: Yiyeceği olmayanın bunu başkasından istemesi caiz midir? Zaruret olmadan dilenmek ve sadaka istemek uygun olur mu? Sadaka istemenin zararları nedir?
Cevap: Urvetülvüskâ Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretlerinin (Mektûbât) kitabının ikinci cilt 37. mektupta buyruluyor ki: Bir günlük yiyeceği olmayanın, bunu istemesi câiz olduğuna fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir. Ölüm ve hastalık tehlikesi gibi zaruret hâlinde, mubah olur. Elbisesi olmayanın, bu şartlarda, giyecek istemesi mubah olur. Çalışıp kazanabilen kimsenin dilenmesi câiz değildir. Din bilgilerine çalışıp da, kazanmağa vakit bulamayanın, istemesi câiz olur. Yazı yazarak kazanabilenin istemesi câiz değildir. (Mişkât) şerhinde diyor ki, (çalışamayan hastanın, bir günlük yiyecek dilenmesi câizdir. Fazlası câiz değildir. Nafile namaz ve nafile oruç sebebi ile çalışmağa vakit bulamayanın zekât ve sadaka istemesi câiz değildir. Bu kimse için, başkasının sadaka istemesi câiz olur.)
Sadaka istemekte üç zarar vardır. Allahü teâlânın, nimeti az gönderdiğini haber vermektir ki, haramdır. Kendini zelil etmektir. Müminin Allahtan başkasına boyun bükmesi câiz değildir. İstenilen kimseye de eziyet etmektir. Zaruret olmadıkça, bu da haramdır. Bunun için, takva sahipleri, kimseden bir şey istememişlerdir. Bişr-i Hâfî, Sırr-î Sekatîden başka kimseden bir şey istemezdi. (Onun mal verince, sevineceğini biliyorum, onu sevindirmek için istiyorum) derdi. Bişr buyurdu ki, (Üç nev fakir vardır: İstemez, verince de almaz. Bunlar, İlliyyînde melekler iledirler. İstemez, verince alır. Bunlar, Cennetlerde mukarreblerledir. İhtiyacı olunca ister. Bunlar, sâdıklar olup, Eshâb-ı yemin iledirler.) Netice olarak deriz ki, zaruret olmadan dilenmek haramdır ve çirkindir. Zaruret ve ihtiyaç hâlinde mubah olur. Lâkin, derecenin azalmasına sebep olur.
Ölüm hâlinde vacib olur. İstemeyip ölürse, günaha girerek ölür. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", hazret-i Ömer'e hediye gönderdi. Ömer "radıyallahü anh", almayıp geri gönderdi. Karşılaştıkları vakit, (Niçin almadın?) buyurdu. Ya Resûlallah, (En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır) buyurmuştunuz. (O sözüm, isteyip de almak içindi. İstemeden gelen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyurdu. Ömer, cevap vererek, (Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım) dedi. Bir hadîs-i şerifte, (Aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızk kapıları açar) buyuruldu. (Hak Sözün Vesîkaları s. 337)
Cevap: Urvetülvüskâ Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretlerinin (Mektûbât) kitabının ikinci cilt 37. mektupta buyruluyor ki: Bir günlük yiyeceği olmayanın, bunu istemesi câiz olduğuna fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir. Ölüm ve hastalık tehlikesi gibi zaruret hâlinde, mubah olur. Elbisesi olmayanın, bu şartlarda, giyecek istemesi mubah olur. Çalışıp kazanabilen kimsenin dilenmesi câiz değildir. Din bilgilerine çalışıp da, kazanmağa vakit bulamayanın, istemesi câiz olur. Yazı yazarak kazanabilenin istemesi câiz değildir. (Mişkât) şerhinde diyor ki, (çalışamayan hastanın, bir günlük yiyecek dilenmesi câizdir. Fazlası câiz değildir. Nafile namaz ve nafile oruç sebebi ile çalışmağa vakit bulamayanın zekât ve sadaka istemesi câiz değildir. Bu kimse için, başkasının sadaka istemesi câiz olur.)
Sadaka istemekte üç zarar vardır. Allahü teâlânın, nimeti az gönderdiğini haber vermektir ki, haramdır. Kendini zelil etmektir. Müminin Allahtan başkasına boyun bükmesi câiz değildir. İstenilen kimseye de eziyet etmektir. Zaruret olmadıkça, bu da haramdır. Bunun için, takva sahipleri, kimseden bir şey istememişlerdir. Bişr-i Hâfî, Sırr-î Sekatîden başka kimseden bir şey istemezdi. (Onun mal verince, sevineceğini biliyorum, onu sevindirmek için istiyorum) derdi. Bişr buyurdu ki, (Üç nev fakir vardır: İstemez, verince de almaz. Bunlar, İlliyyînde melekler iledirler. İstemez, verince alır. Bunlar, Cennetlerde mukarreblerledir. İhtiyacı olunca ister. Bunlar, sâdıklar olup, Eshâb-ı yemin iledirler.) Netice olarak deriz ki, zaruret olmadan dilenmek haramdır ve çirkindir. Zaruret ve ihtiyaç hâlinde mubah olur. Lâkin, derecenin azalmasına sebep olur.
Ölüm hâlinde vacib olur. İstemeyip ölürse, günaha girerek ölür. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", hazret-i Ömer'e hediye gönderdi. Ömer "radıyallahü anh", almayıp geri gönderdi. Karşılaştıkları vakit, (Niçin almadın?) buyurdu. Ya Resûlallah, (En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır) buyurmuştunuz. (O sözüm, isteyip de almak içindi. İstemeden gelen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyurdu. Ömer, cevap vererek, (Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım) dedi. Bir hadîs-i şerifte, (Aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızk kapıları açar) buyuruldu. (Hak Sözün Vesîkaları s. 337)
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.