Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Her su ile abdest alınır mı?

Sual: Rengi belli olmayan, kokan su ile, abdest ve gusül alınabilir mi? Cevap: Hanefi mezhebinde, küçük havuza, Şafii mezhebinde ise, ...

onizle
Sual: Rengi belli olmayan, kokan su ile, abdest ve gusül alınabilir mi?

Cevap: Hanefi mezhebinde, küçük havuza, Şafii mezhebinde ise, kulleteynden az olan suya, az necaset düşerse, üç sıfatı değişmese de, necis olur. İnsan içmez ve temizlikte kullanılmaz. Üç sıfatı değişirse bevil, idrar gibi olup hiçbir şeyde kullanılmaz. Kulleteyn, beşyüz rıtıldır. Rıtıl 130 dirhem, dirhem 3,36 gramdır. Kulleteyn, 220 kilogram olmaktadır.

Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olmaz. Kokan suyun sebebi bilinmezse, temiz kabul edilir. Başkasına sorup, araştırmak lazım değildir.

Görünen veya görünmeyen necaset, Hanefi mezhebinde akar suya ve büyük havuza, Şafii mezhebinde kulleteyn miktarı olan suya, Maliki mezhebinde ise herhangi miktardaki suya düşerse, pisliğin üç eserinden biri, yani rengi, kokusu veya tadı belli olmayan her tarafından abdest ve gusül caiz olur. Mesela leş varsa veya insan veya hayvan bevil, idrar yaparsa veya yırtıcı hayvan içerse, aşağı tarafında bir eseri görülmezse caiz olur. Bazı âlimlere göre, caiz olması için, necasete değen suyun, değmeyen sudan az olması lazımdır. Suyun devamlı akması şart değildir. Necis yere su dökülerek, bir metre kadar akar, üç sıfatı giderse, temiz olur.

***

Sual: Bir kovada bulunan suyun içine, necis olmayan şeyler karışmış olsa, bu su ile abdest alınabilir mi?

Cevap: Ebû Nasr Akta hazretleri, Kudûrî şerhinde diyor ki:

"Bir suya, temiz şeyler karışsa, su ismi değişmedikçe, rengi dönse bile, onunla abdest alınır."

***

Sual: Beş vakit namazı, mutlaka kendi vakti girince mi kılmak gerekir?

Cevap: Akil ve baliğ olan, yani aklı olup, evlenme yaşına gelmiş olan her Müslüman erkeğin ve kadının, her gün beş vakit namazı, vakitlerinde kılmaları farzdır. Bir namaz, vakti gelmeden önce kılınırsa, sahih olmaz. Hem de, büyük günah olur. Namazın sahih olması için, vaktinde kılmak lazım olduğu gibi, vaktinde kıldığını bilmek, şüphe etmemek de farzdır.

***

Sual: Sabah namazının farzını kılarken güneş doğsa, bu namaz kılınmış olur mu?

Cevap: Sabah namazını kılarken, güneş doğmaya başlarsa, bu namaz sahih olmaz. İkindiyi kılarken güneş batarsa, bu namaz sahih olur. Akşamı kıldıktan sonra, uçakla batıya gidince, güneşi görse, güneş batınca akşamı tekrar kılar.

***

Sual: Bazı kimseler, alkollü içkilerin az içilmesinin haram olmadığını söylüyor. Böyle bir şeyin aslı var mıdır?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Rıyâd-un-nâsihîn kitabında buyuruluyor ki:

"Hadîs-i şerifte; (Çok içildiği zaman sarhoş eden şeyin, az içilmesi de haramdır) buyuruldu. Bu hadîs-i şerifi, Zevâcir ve Künûzüddekâık kitapları da yazmaktadır. Bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki; (Şarap içmek, büyük günahların en büyüğüdür. Bütün kötülüklerin anasıdır, başıdır. Şarap içen, namaz kılmaz. Anası ile, halası ile, teyzesi ile zina eder.) Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içen ile arkadaşlık etmeyiniz! Cenazesine gitmeyiniz! Buna kız vermeyiniz ve onun kızı ile evlenmeyiniz! Muhakkak biliniz ki, şarap içen, kıyamet günü, mezardan yüzü kara, gözleri mavi olarak kalkar. Dili sarkmış, pis kokulu olur. Herkes, bunun pis kokusundan kaçar) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içen Cennete girmez) buyuruldu. Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günah işleyen kâfir olmaz, imanı gitmez. Bu hadîs-i şeriflerin manası; helal diyen veya kalbi, bunu kötü bilmeyen kimse demektir. Yahut, şarap içmeyi âdet edinen kimse, tevbe etmeden ölürse, son nefeste imanı gider demektir. İmanla gitmek isteyen, şarap içmemelidir. Şarabı içene, getirene, taşıyana, hazırlayana, satana ve imal edene, Allahü teâlâ ve Resûlü lanet eder. Şarap satanın aldığı para haram olur. Dünyada belalardan kurtulmaz. Sarhoş iken kıldığı namazları sahih olsa da, kabul olmaz, yani sevabı olmaz. Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içmeyi âdet eden, vesene tapan gibidir) buyuruldu."

***

Sual: Bir baba, ergenliğe ulaşmamış çocuklarının parasını kullanabilir mi?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Fetâvâ-yı Feyziyyede deniyor ki:

"Bir baba, küçük çocuklarının paralarını, ihtiyacı yok iken, kendisi için kullansa, çocuklar baliğ olunca, ergenlik yaşına ulaşınca bunu tazmin etmesini, ödemesini isteyebilirler. Baba muhtaç olsaydı, kullanması caiz olurdu."

***

Sual: Dağda, kırda yetişen sahipsiz ağaçların meyvesini, kendiliğinden yetişen otları, bitkileri, herkes alabilir ve kullanabilir mi?

Cevap: Bu konuda Mecellenin 1254. maddesinde deniyor ki:

"Mubah olan otları, ağaçları, suları herkes kullanabilir. Kimse yasak edemez. Başkasına zarar verirse, yasak olunur."

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place