Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Alkol kullananın yaptığı ibadet

Sual: Alkol kullananın yaptığı ibadetler, kıldığı namazlar kabul olmaz mı? Cevap : Peygamber efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde; (Bi...

onizle
Sual: Alkol kullananın yaptığı ibadetler, kıldığı namazlar kabul olmaz mı?

Cevap: Peygamber efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde;

(Bir yudum şarap içene, Allahü teâlâ üç gün gadab eder) buyurmuşlardır. Yani, buna tevbe etmedikçe, üç gün içindeki iyiliklerine sevap verilmez ve günahları affedilmez. Üç gün içinde ölürse, imansız gitmesinden korkulur. Bir kadeh içene, Allahü teâlâ kırk gün gadab eder.

Sarhoş olarak kılınan namaz sahih olmaz. Sarhoş olmayacak kadar az içkili olarak kılmak da mekruhtur. Çünkü, alkollü içkilerden herhangi birini keyif için bir damla bile içmek haramdır. Midesinde, elbisesinde azıcık haram bulunan kimsenin namazı mekruh olur. Gasbedilen yerde namaz kılmak da böyledir.

***

Sual: Afyon, esrar gibi şeyleri kullanmanın dinimizce hükmü nedir?

Cevap: Esrar otu ve Afyon gibi katı cisimlerin akla zarar veren çok miktarları haramdır. İlaç için kullanmanın caiz olduğu ibn-i Âbidînde yazılıdır. Bunların fazlasına helal diyen, kâfir olmazsa da bidat sahibi olur.

***

Sual: Dinimizde, taştan yapılmış heykellere ve duvarlara çizilen resimlere tapınmanın hükmü aynı mıdır?

Cevap: Bu konuda Tahtâvînin, İmdâd şerhinde deniyor ki:

"Odundan, altından, gümüşten yapılmış insan heykeline, Sanem denir. Taştan yapılan insan heykeline, Vesen denir. Kumaşa, duvara ve başka yerlere yapılmış canlı ve cansız resimlerine, Suret veya Tasvir denir. Yalnız canlı resimlerine, Timsâl denir. Saneme, vesene, surete ve timsâle tapınmak, onların fayda ve zarar yapacaklarına inanmak, şirk çeşitlerinden biri olur. Böyle tapınanlara, Putperest ve Müşrik denir."

***

Sual: Evinde namaz kılacak olan bir kimse, ezan okuyacak ve kamet getirecek midir?

Cevap: Evinde yalnız veya cemaat ile vakit namazı kılan, ezan ve ikâmet okumaz. Çünkü, camide okunan ezan ve ikâmet evlerde de okunmuş sayılır. Fakat, okumaları efdal olur. Müezzinin sesini evden duymak lazım değildir. Camide ezan okunmazsa veya şartlarına uygun olmazsa, evde yalnız kılan ezan ve ikâmet okur.

***

Sual: Bir mağazanın yanına ikinci bir mağaza açılırsa, birinci mağaza sahibi buna mâni olabilir mi?

Cevap: Mecellenin 1288. maddesinde deniyor ki:

"Bir kimsenin dükkânı yanına, başkası dükkân açarak, birincinin işi bozulsa, ikinci dükkân kapattırılamaz."

***

Sual: Cemaatle namaz kılarken, cemaatin gerisindekiler imamın sesini duymazlarsa, ne yapmalı, nasıl hareket etmelidir?

Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

"İmamın namaza dururken ve rükünden rükne geçerken ve selam verirken, cemaat işitecek kadar, sesini yükseltmesi sünnettir. Daha fazla yükseltmesi mekruhtur. İmam, namaza başlamak için, tekbir getirmeli, cemaate duyurmayı düşünmemelidir. Aksi takdirde namazı sahih olmaz. Cemaatin hepsi, imamı işitmediği zaman, müezzinin de herkese duyuracak kadar, sesini yükseltmesi müstehab olur. Müezzin de namaza başlamayı düşünmeyip, yalnız cemaate duyurmak için bağırırsa, namazı sahih olmadığı gibi, imamı duymayıp, yalnız bu müezzinin sesi ile namaza duranların namazı da sahih olmaz. Çünkü, namazı kılmayan birine uymuş olurlar. Cemaate duyuracak kadardan daha yüksek bağırmak, müezzin için de, mekruhtur. Dört mezhep âlimleri söz birliği ile bildiriyor ki, cemaatin hepsi, imamın sesini duyarken, müezzinin de tekbir getirmesi, mekruhtur ve çirkin bidattir. Hatta Bahr-ül-fetâvâda, Feth-ul-kadîrde ve Miftâh-ul-Cennet ilm-i hâli kenarındaki Üstüvânî risâlesinin sonuna doğru diyor ki; "Küçük mescitlerde, imamın tekbiri işitilirken, müezzin yüksek sesle tekbir getirirse, namazı bozulur."

***

Sual: Fakir olup olmadığı araştırıldıktan sonra, zekât verilen kimsenin fakir olmadığı sonra anlaşılsa, zekât yine de verilmiş olur mu?

Cevap: Zekât verilebileceğini soruşturup anlayarak, zekâtını verdikten sonra, bunun zengin veya gayr-i müslim zimmi yahut ana, baba, evlat veya kendi zevcesi, hanımı olduğu anlaşılsa, zararı olmaz. Yani kabul olur. Nehr-ül-Fâikte deniyor ki:

"Zekât verilecek olan kimse, fakirler arasında bulunuyor ve onlar gibi ise yahut fakir olduğunu söyleyip, zekât istemiş ise, bu kimsenin zekât almaya hakkı olup olmadığını araştırmaya lüzum yoktur. Buna zekât verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır."

***

Sual: Ezan ve kametten hangisi daha faziletledir ve her ikisi de kıbleye dönük olarak mı veya istediği tarafa dönerek mi okunur?

Cevap: İkâmet yani kamet getirmek, ezandan daha efdaldir. Ezan ve ikâmet, kıbleye karşı okunur. Okurken konuşulmaz ve selama cevap verilmez. Konuşursa, her ikisi de tekrar okunur.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place