Sual: Halk arasında, zaman zaman "hanımına üç talak verdi" diye ifadeler kullanılıyor. Talak vermek ne demektir, nerede ve niçin k...
Sual: Halk arasında, zaman zaman "hanımına üç talak verdi" diye ifadeler kullanılıyor. Talak vermek ne demektir, nerede ve niçin kullanılır?
Cevap:
Talak kelimesi, lügatte yani sözlük anlamı itibarı ile, bağlı bir şeyi çözmek demektir. Müslüman bir erkeğin hanımını, dinen boşamasında kullanılır ki, nikâh bağını çözmek demektir. Boşanmak için konulmuş olan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak hasıl olur. Talak veren erkeğin akıllı, baliğ, erginlik yaşına ulaşmış ve uyanık olması lazımdır. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilen kimsenin sözü ile veya mektupla talak vaki olur. Mektup hanımının eline ulaştığı anda, nikah bağı çözülmüş olur. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın, hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kasıt ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.
***
Sual: Kadın sütü ile pişen yemeği, çocuğa yedirince, süt çocuğu olur mu?
Cevap:
Kadın sütü ile pişmiş yemeği yemekle, süt çocuğu olmaz. Pişmemiş ise, yarıdan çok olunca, süt çocuğu olur. İmam-ı Şafii hazretleri, süt yarıdan az olunca da, süt çocuğu olur dedi. Kadının sütü, çocuğun burnuna damlatılırsa, süt çocuğu olur.
***
Sual: Din kitaplarında nafakadan bahsediliyor. Nafaka denilince ne anlaşılır ve neler nafakanın içine girmektedir?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Nikâye kitabının Farisi şerhinde buyuruluyor ki:
"Nafaka, insanın yaşayabilmesi için lazım olan şey demektir. Bu da, yiyecek, giyecek ve ev olduğu Hadîkada ve İbni Âbidînde yazılıdır. Yani mutfak masrafı, giyim eşyası masrafı, ev kirası ile ev eşyası masrafıdır. Bu masraflar, şehrin âdetine, piyasaya, akraba ve arkadaşlara göre ayarlanır. Zamana ve hâle göre değişir. Her memlekette başkadır.
***
Sual: Bir baba, kız ve erkek çocuklarına ne zamana kadar nafaka vermekle yükümlüdür?
Cevap:
Erkek çocuğa, baliğ oluncaya kadar nafaka verilir. Kız çocuklara evleninceye kadar ve baliğ olan hasta oğula iyi oluncaya kadar babası bakar. Bunlar zengin ise, kendi malları ile nafakalanırlar.
***
Sual: Yobaz ne demektir ve cahil yobaz diye kimlere denir?
Cevap:
(Yobaz) kelimesi, kaba, cahil, bozuk ve sapık düşüncelerini ve siyasi kanaatlarını din bilgisi olarak ileri süren kimse demektir. Bozuk düşüncelerini, yanlış kanaatlarını kabul ettirmek için, din bilgilerini yanlış söyler. Bunlardan bazıları, taşıdıkları etiketlerinden, sığındıkları kanun maddelerinden, çoğu da Müslümanların imanlarını istismar etmekten güç alırlar. Büyük halk topluluklarını arkalarına takarak ihtilâl çıkarmağa, bölücülüğe, kardeş kavgasına sebep olurlar. Yobazların en zararlısı ve en tehlikelisi, mal, para, makam elde etmek için yabancı ideolojilerin, dinde reformcuların ve mezhepsizlerin propagandalarını yaparak, milletin imanını, ahlâkını bozan, satılmış, din ve fen ve siyaset yobazlarıdır.
Din ve dünya bilgilerinden mahrum olan, fakat kendilerini ilim adamı, akıllı sananlar (Cahil yobazlar)dır. Bunlar, bölücülük yaptıkları gibi, din düşmanlarına çabuk aldanıp, zararlı yollara kolayca sürüklenebilirler, Osmanlı tarihini kana boyayan Patrona Halil, Kabakçı Mustafa, mehdî olduğunu iddia eden kızılbaş Celali gibi kimseler bu kısım yobazlardandır. (Herkese Lâzım Olan İman s. 124)
Cevap:
Talak kelimesi, lügatte yani sözlük anlamı itibarı ile, bağlı bir şeyi çözmek demektir. Müslüman bir erkeğin hanımını, dinen boşamasında kullanılır ki, nikâh bağını çözmek demektir. Boşanmak için konulmuş olan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak hasıl olur. Talak veren erkeğin akıllı, baliğ, erginlik yaşına ulaşmış ve uyanık olması lazımdır. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilen kimsenin sözü ile veya mektupla talak vaki olur. Mektup hanımının eline ulaştığı anda, nikah bağı çözülmüş olur. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın, hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kasıt ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.
***
Sual: Kadın sütü ile pişen yemeği, çocuğa yedirince, süt çocuğu olur mu?
Cevap:
Kadın sütü ile pişmiş yemeği yemekle, süt çocuğu olmaz. Pişmemiş ise, yarıdan çok olunca, süt çocuğu olur. İmam-ı Şafii hazretleri, süt yarıdan az olunca da, süt çocuğu olur dedi. Kadının sütü, çocuğun burnuna damlatılırsa, süt çocuğu olur.
***
Sual: Din kitaplarında nafakadan bahsediliyor. Nafaka denilince ne anlaşılır ve neler nafakanın içine girmektedir?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Nikâye kitabının Farisi şerhinde buyuruluyor ki:
"Nafaka, insanın yaşayabilmesi için lazım olan şey demektir. Bu da, yiyecek, giyecek ve ev olduğu Hadîkada ve İbni Âbidînde yazılıdır. Yani mutfak masrafı, giyim eşyası masrafı, ev kirası ile ev eşyası masrafıdır. Bu masraflar, şehrin âdetine, piyasaya, akraba ve arkadaşlara göre ayarlanır. Zamana ve hâle göre değişir. Her memlekette başkadır.
***
Sual: Bir baba, kız ve erkek çocuklarına ne zamana kadar nafaka vermekle yükümlüdür?
Cevap:
Erkek çocuğa, baliğ oluncaya kadar nafaka verilir. Kız çocuklara evleninceye kadar ve baliğ olan hasta oğula iyi oluncaya kadar babası bakar. Bunlar zengin ise, kendi malları ile nafakalanırlar.
***
Sual: Yobaz ne demektir ve cahil yobaz diye kimlere denir?
Cevap:
(Yobaz) kelimesi, kaba, cahil, bozuk ve sapık düşüncelerini ve siyasi kanaatlarını din bilgisi olarak ileri süren kimse demektir. Bozuk düşüncelerini, yanlış kanaatlarını kabul ettirmek için, din bilgilerini yanlış söyler. Bunlardan bazıları, taşıdıkları etiketlerinden, sığındıkları kanun maddelerinden, çoğu da Müslümanların imanlarını istismar etmekten güç alırlar. Büyük halk topluluklarını arkalarına takarak ihtilâl çıkarmağa, bölücülüğe, kardeş kavgasına sebep olurlar. Yobazların en zararlısı ve en tehlikelisi, mal, para, makam elde etmek için yabancı ideolojilerin, dinde reformcuların ve mezhepsizlerin propagandalarını yaparak, milletin imanını, ahlâkını bozan, satılmış, din ve fen ve siyaset yobazlarıdır.
Din ve dünya bilgilerinden mahrum olan, fakat kendilerini ilim adamı, akıllı sananlar (Cahil yobazlar)dır. Bunlar, bölücülük yaptıkları gibi, din düşmanlarına çabuk aldanıp, zararlı yollara kolayca sürüklenebilirler, Osmanlı tarihini kana boyayan Patrona Halil, Kabakçı Mustafa, mehdî olduğunu iddia eden kızılbaş Celali gibi kimseler bu kısım yobazlardandır. (Herkese Lâzım Olan İman s. 124)
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.