Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Müsafeha ne demektir?

Sual: Din kitaplarında bildirilen müsafeha, şekil olarak nasıl yapılır, bugünkü yapılan tokalaşma şekli müsafeha yerine geçer mi? Cevap...

onizle
Sual: Din kitaplarında bildirilen müsafeha, şekil olarak nasıl yapılır, bugünkü yapılan tokalaşma şekli müsafeha yerine geçer mi?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Tahtâvî, Merâkıl-felâh şerhinde, buyuruyor ki:

"Müslümanların, birbiri ile karşılaştığı zaman, müsafeha etmeleri sünnettir. Nitekim Süleyman Ebû Dâvud Sicstânî hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerifte, Ebû Zer Gıfârî radıyallahü anh buyuruyor ki:

(Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem ile her karşılaştığımda, benimle müsafeha ederdi.)

Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirine değdirmesidir. Şimdi moda olan, parmakları tutarak avucuna koyarak yapılan tokalaşma, Şiilerin usulüdür. Sünnet olan ise, karşılaşınca, selam söyleşirken, sağ el dört parmak içlerini, çıplak olarak, eldivensiz, örtüsüz karşısındakinin sağ eli dışına baş parmağı tarafına yapıştırmaktır. Baş parmakta bulunan damardan muhabbet yayılır. Müsafeha ederken, birbirine muhabbet geçer."

***

Sual: Camilerde beş vakit namazların ardından müsafeha etmenin dinen mahzuru olur mu?

Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

"Camide beş vakit namazdan sonra birbiri ile müsafeha etmek bidattir. Şiilerin adetidir."

Bayram günleri, camilerde müsafeha ederek bayramlaşmak ve namazlardan sonra, adet etmeden, ara sıra müsafeha etmek caizdir.

İhtiyaç olduğu vakit, gayr-i müslim zimmiye selam vermek ve müsafeha etmek caiz olur. Hürmet için ise, caiz olmaz. Çünkü kafire hürmet etmek, imanı giderir küfür olur.

***

Sual: Selam verirken neye dikkat etmeli ve selam vermede öncelik nasıl olmalıdır?

Cevap: Selam vermekte sünnet şöyledir ki, önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkepte olana, merkep üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına verir. Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir. Nitekim, mirac gecesi, önce Allahü teâlâ selam verdi.

İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Birbirinden sonra selam verirlerse, ikincinin verdiği selam cevap yerine geçer. Çok kimseye selam verildiği zaman, bir kişi, hatta bir çocuk cevap verince, ötekiler vermese de olur.

***

Sual: Hasta veya yaralı olanlar teyemmüm edebilir mi? Yaralı kısmı sargılı olan o kısmı yıkayamazsa mesh etse yeterli olur mu?

Cevap: Gusül abdesti alınca, hasta olmaktan veya hastalığının şiddetlenmesinden yahut uzamasından korkan teyemmüm eder. Bu korku, kendi tecrübeleri ile yahut Müslüman, adil tabibin söylemesi ile malum olur. Fıskı, günah işlemesi dillere düşmüş olmayan tabibin sözü de kabul edilir. Soğuk olup barınacak yer, suyu ısıtacak şey, şehirde hamam parası bulamamak, hastalığa sebep olabilir. Hanefide, bir teyemmüm ile, dilediği kadar farz kılabilir. Şafiide ve Malikide her farz için yeniden teyemmüm eder.

Abdest azasının yarısında yara olan teyemmüm eder. Yara yarıdan azında ise, sağlamını yıkayıp, yarayı mesh eder. Gusülde, bütün beden bir uzuv sayıldığı için, bütün bedenin yarısı yara ise teyemmüm eder. Yaralı yer, yarıdan az ise, sağlamını yıkayıp yaraları mesh eder. Yaraya mesh zarar verirse, sargıya mesh eder. Buna da zarar verirse, meshi terk eder. Abdestte ve gusülde, başa mesh zarar verirse, başı mesh etmez. Eli çolak [ekzama, yara] olup, su kullanamayan teyemmüm eder. Yüzünü, kollarını yere, [kireçli, topraklı, taşlı duvara] sürer. Elleri ve ayakları kesik olanın yüzü de yara ise, namazı abdestsiz kılar. Abdest aldıracak kimse bulamayan, teyemmüm eder. Çocuğu, kölesi, ücret ile tuttuğu kimse, yardıma mecburdurlar. Başkalarından da yardım ister. Fakat, onlar yardıma mecbur değildir. Zevc ve zevce de, birbirlerine abdest aldırmağa mecbur değildirler.

Kan aldırarak, sülük tutunarak, yara, çıban olarak, kemiği kırılarak veya incinerek sargı [pamuk, gaz bezi üzerine flaster, merhem] koyan, orasını soğuk, sıcak su ile yıkamağa veya mesh etmeğe kadir olamazsa, abdestte ve gusülde, bunların yarıdan fazlası üstüne bir kere mesh eder. Sargıyı çözmek zarar verirse, altındaki sağlam yerler yıkanmaz. Sargı aralarında görünen sağlam deri kısımları mesh edilir. Sargıyı abdestli olarak sarmak lâzım değildir. Meshten sonra, sargı değiştirilirse, üstüne başkası da sarılırsa, yenisine mesh lâzım olmaz. (İslâm Ahlâkı s. 280)

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place