Sual: Peygamber Efendimizin miracını, sadece ruhen veya rüyada oldu diyenler oluyor. Böylelerine nasıl cevap vermelidir? Cevap : Resûlul...
Sual: Peygamber Efendimizin miracını, sadece ruhen veya rüyada oldu diyenler oluyor. Böylelerine nasıl cevap vermelidir?
Cevap: Resûlullah Efendimizin fiilî mucizeleri çoktur. Bu mucizelerden birisi de, Mirac mucizesidir. Mirac, hem ruh, hem de beden ile olmuştur. İsrâ sûresinin ilk âyet-i kerimesinde meâlen;
(Kulumu gece Mescid-i haramdan Mescid-i Aksa'ya götürdüm) buyurulmaktadır. Kul, insana denir. Ruha veya insanın bir hâline kul denmez.
Filistin, Arabistan'a, başka memleketlerden daha yakın olduğu için, (En yakın yer) buyuruldu. Mescid-i Aksa o zaman yeryüzünde bulunan mescitler arasında, Mekke'ye en uzak olanı idi. Bunun için, (En uzak mescid) buyuruldu. En yakın yerde en uzak mescid niçin bulunamazmış ki?
Namaz, önceden Mescid-i Aksa'ya karşı kılınırdı. Kudüs'te mescid olmasaydı, oraya karşı namaz kılmak emrolunur mu ve Resûlullah Efendimiz, Kudüs'te Mescid-i Aksa'da namaz kıldım der mi idi? Miraca inanmayanlar, Resûlullah Efendimizin bedeni ile Kudüs'e ve göklere götürüldüğünü kavrayamadığı için inanamıyorlar. Eğer Mirac, rüyada olsaydı, müşrikler, buna bir şey demezlerdi. Resûlullah Efendimiz; (Beden ile gittim) buyurduğu için inanmadılar. Medâric-ün-nübüvve kitabında deniyor ki:
"Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselama olan ihsanlarından biri de, Onu Miraca çıkarmasıdır. Resûlullahın Mekke'den Mescid-i Aksa'ya götürüldüğü, Kur'ân-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Buna inanmayan kafir olur. Mescid-i Aksa'dan göğe çıkarıldığını meşhur hadîsler haber veriyor. Buna inanmayan, bidat ehli olur. Miracın uyanık iken ve ceset ile olduğunu, Eshâb-ı kiramın, tabiinin, hadîs âlimlerinin, fıkıh âlimlerinin ve kelâm âlimlerinin çoğunluğu haber vermişlerdir. Müşrikler, miraca inanmadıkları ve imtihan ederek Mescid-i Aksadan bilgi istedikleri için, İsrâ sûresinde, Mescid-i Aksa'ya kadar götürüldüğü açıkça bildirildi. Bu sûrede meâlen;
(Âyetlerimi göstermek için götürdüm) buyurulması, göklere çıkarıldığını gösteriyor. Bu sûrenin 60. âyetinde meâlen;
(Sana gösterdiğimiz rüyayı insanlara fitne yaptık) buyurulmaktadır.
Tefsir âlimlerinin çoğu, buradaki rüya kelimesinin uyanıkken gece görmek için kullanıldığını bildirmişlerdir. Mirac hadîs-i şerifi, Buhârî ve Müslimde uzun yazılıdır."
***
Sual: Mirac gecesi ne demektir ve bu geceyi nasıl değerlendirmelidir?
Cevap: Mirac gecesi, Receb ayının yirmiyedinci gecesidir. Mirac, merdiven demektir. Resûlullahın göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. Elliiki yaşında iken, bir gece Mekke'den Kudüs'e ve oradan göklere götürülüp getirildi. Bu yolculuğuna (Mirac) denir. Miracda, Cennetleri, Cehennemleri ve Allahü teâlâyı gördü. Beş vakit namaz, bu gece farz oldu. (Rûh-ul-beyân)da (Tefsîr-i Hüseynî)den alarak ve (Bahr)de, imamlığı anlatırken, diyor ki, (Resûlullahın Mekke'den Beyt-ül-mukaddese götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise, dâl ve mübtedi olur). Yani sapık olur.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibadet yapması, dua ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır. Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Mübarek geceleri ihya etmeli, yani kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevablarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Gecenin oniki kısmından bir kısmını [bir saat kadar] ihya etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. (Tam İlmihal s. 352)
Cevap: Resûlullah Efendimizin fiilî mucizeleri çoktur. Bu mucizelerden birisi de, Mirac mucizesidir. Mirac, hem ruh, hem de beden ile olmuştur. İsrâ sûresinin ilk âyet-i kerimesinde meâlen;
(Kulumu gece Mescid-i haramdan Mescid-i Aksa'ya götürdüm) buyurulmaktadır. Kul, insana denir. Ruha veya insanın bir hâline kul denmez.
Filistin, Arabistan'a, başka memleketlerden daha yakın olduğu için, (En yakın yer) buyuruldu. Mescid-i Aksa o zaman yeryüzünde bulunan mescitler arasında, Mekke'ye en uzak olanı idi. Bunun için, (En uzak mescid) buyuruldu. En yakın yerde en uzak mescid niçin bulunamazmış ki?
Namaz, önceden Mescid-i Aksa'ya karşı kılınırdı. Kudüs'te mescid olmasaydı, oraya karşı namaz kılmak emrolunur mu ve Resûlullah Efendimiz, Kudüs'te Mescid-i Aksa'da namaz kıldım der mi idi? Miraca inanmayanlar, Resûlullah Efendimizin bedeni ile Kudüs'e ve göklere götürüldüğünü kavrayamadığı için inanamıyorlar. Eğer Mirac, rüyada olsaydı, müşrikler, buna bir şey demezlerdi. Resûlullah Efendimiz; (Beden ile gittim) buyurduğu için inanmadılar. Medâric-ün-nübüvve kitabında deniyor ki:
"Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselama olan ihsanlarından biri de, Onu Miraca çıkarmasıdır. Resûlullahın Mekke'den Mescid-i Aksa'ya götürüldüğü, Kur'ân-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Buna inanmayan kafir olur. Mescid-i Aksa'dan göğe çıkarıldığını meşhur hadîsler haber veriyor. Buna inanmayan, bidat ehli olur. Miracın uyanık iken ve ceset ile olduğunu, Eshâb-ı kiramın, tabiinin, hadîs âlimlerinin, fıkıh âlimlerinin ve kelâm âlimlerinin çoğunluğu haber vermişlerdir. Müşrikler, miraca inanmadıkları ve imtihan ederek Mescid-i Aksadan bilgi istedikleri için, İsrâ sûresinde, Mescid-i Aksa'ya kadar götürüldüğü açıkça bildirildi. Bu sûrede meâlen;
(Âyetlerimi göstermek için götürdüm) buyurulması, göklere çıkarıldığını gösteriyor. Bu sûrenin 60. âyetinde meâlen;
(Sana gösterdiğimiz rüyayı insanlara fitne yaptık) buyurulmaktadır.
Tefsir âlimlerinin çoğu, buradaki rüya kelimesinin uyanıkken gece görmek için kullanıldığını bildirmişlerdir. Mirac hadîs-i şerifi, Buhârî ve Müslimde uzun yazılıdır."
***
Sual: Mirac gecesi ne demektir ve bu geceyi nasıl değerlendirmelidir?
Cevap: Mirac gecesi, Receb ayının yirmiyedinci gecesidir. Mirac, merdiven demektir. Resûlullahın göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. Elliiki yaşında iken, bir gece Mekke'den Kudüs'e ve oradan göklere götürülüp getirildi. Bu yolculuğuna (Mirac) denir. Miracda, Cennetleri, Cehennemleri ve Allahü teâlâyı gördü. Beş vakit namaz, bu gece farz oldu. (Rûh-ul-beyân)da (Tefsîr-i Hüseynî)den alarak ve (Bahr)de, imamlığı anlatırken, diyor ki, (Resûlullahın Mekke'den Beyt-ül-mukaddese götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise, dâl ve mübtedi olur). Yani sapık olur.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibadet yapması, dua ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır. Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Mübarek geceleri ihya etmeli, yani kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevablarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Gecenin oniki kısmından bir kısmını [bir saat kadar] ihya etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. (Tam İlmihal s. 352)
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.