Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Kendine lazım olanı, başkasına vermek

Sual: İnsanın kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi, başkasına vermesi sevap mıdır? Cevap: İsâr, muhtaç olduğu bir şeyi almayıp, muhtaç ol...

onizle
Sual: İnsanın kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi, başkasına vermesi sevap mıdır?

Cevap: İsâr, muhtaç olduğu bir şeyi almayıp, muhtaç olan din kardeşine bırakmak demektir. İsâr, kendine lazım olanı, sabredip, başkasına vermektir. İnsana lazım olan şeylerde îsâr yapılır. İbadetlerde îsâr yapılmaz. Mesela, taharetlenecek kadar suyu, setr-i avret edecek, örtünecek kadar örtüsü olan kimse, bunları kendisi kullanır, muhtaç olana vermez.

Bir kimsenin hakkını geri vermek, ona olan borcu ödemek, adalet yapmak olur. Hakkından fazlasını vermek, ihsan etmek olur. Muhtaç olduğu malın hepsini başkasına vermek, isâr olur.

***
Sual: Bir kimse, vekil olduğu kimsenin malını, kendi istediği fiyata satabilir mi ve kendisi satın alabilir mi?

Cevap: Umumi vekil olan kişi, sahibinin yani vekil olduğu kişinin malını, dilediği fiyata satabilir. Fiyat söylenmiş ise, daha aşağı satamaz. Satarsa, öder. Vekil, sahibinin malını, kendine satın alamaz ve akrabasına da satamaz. Ancak, bunlar, umumi vekil ise veya değerinden yüksek satabilir. Umumi vekil, peşin de, veresiye de satabilir. Fakat, peşin sat veya şu malımı sat da borcumu ver denildi ise, veresiye satamaz.

***
Sual: Küçük çocuklar için verilen hediyeleri, bu çocuğa bakanlar alabilir mi?

Cevap: Küçük çocuğa verilen hediyeyi babası kabzeder, alır. Babası yoksa, babanın vasisi, o da yoksa, dedesi kabul eder. Dedesi de yoksa, dedesinin vasiyet ettiği kabul eder. Bu dördünden biri varken, çocuğa bakan akrabası bile alamaz. Bu dördünden biri yoksa, çocuğa evinde bakan kabul eder. Aklı başında çocuğun kendisi de kabul edebilir.

***
Sual: Bir kimse, kız ve erkek çocuklarından birisine daha çok hediyede bulunabilir mi?

Cevap: Salih olan oğlan ve kızlarına hediyeyi, müsavi, eşit miktarda vermek efdaldir. Ölüm hastası olmayanın malının hepsini oğluna hediye etmesi caiz olur ise de günahtır. Çocuğun mülkü olur ise de babaya günah olduğu Hindiyyede bildirilmektedir. Reşit ve salih veya ilim tahsilinde olan çocuklarına daha çok vermek caizdir. Salahları müsavi, eşit ise, müsavi, eşit olarak dağıtmalıdır.

***
Sual: Çocuğa gelen hediye yiyeceklerden, ana ve babası yiyebilir mi?

Cevap: Fetâvâ-yı Bezzâziyyede, çocuğa gelen hediyeden ananın babanın yemesi caizdir deniyor.

***
Sual: Dinimizin helal ve mubah olarak bildirdiği şeyleri, lüzumundan fazla, aşırı derecede kullanmanın, yapmanın bir zararı olur mu?

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:

"Mubahların fazlasından sakınmalısın. Mubahları, lüzumu kadar kullanmalısın. Bunları da, Allahü teâlâya kulluk etmek niyeti ile yapmalısın. Mesela, bir şey yerken, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmek için kuvvetlenmeye, giyinirken avret yerini örtmeye ve soğuktan, sıcaktan korunmaya niyet etmeli ve her mubah için, ders çalışırken bile böyle gerekli niyetler yapmalıdır. Büyüklerimiz azimet ile hareket etmiş, ruhsattan elden geldiği kadar kaçınmıştır. Mubahları, zaruret miktarı kullanmak da azimettir. Bu devlet, bu nimet ele geçmezse, mubahlardan dışarı çıkmamalı, haram ve şüphelilere taşmamalıdır.

Allahü teâlâ kullarına çok merhamet ve ikram ederek, mubah olan şeylerle zevklenmeye izin vermiştir. Pek çok şeyleri mubah etmiştir. Helal olan bu sayısız zevkleri, lezzetleri bırakıp da, haram edilen birkaç zevke sapmak, Allahü teâlâya karşı, ne kadar edepsizlik olur. Hem de, haram ettiği lezzetleri, daha fazlası ile mubahlarda da yaratmıştır. Helal olan çeşit çeşit nimetlerin zevkleri bir yana, insanın işinden, Rabbinin razı olmasından daha büyük zevk olur mu? Bir kimsenin işini, efendisinin beğenmemesinden daha büyük cefa, sıkıntı olur mu? Cennette Allahü teâlânın razı olması, Cennet nimetlerinin hepsinden daha tatlıdır. Cehennemdekilerden Allahü teâlânın razı olmaması, Cehennem azaplarından daha acıdır.

Biz kuluz. Sahibimizin emrindeyiz. Başıboş değiliz. Her istediğimizi yapmaya serbest değiliz. İyi düşünelim! Uzağı gören akıl sahibi olalım! Kıyamet günü utanmaktan, pişman olmaktan başka, ele bir şey geçmez. Peygamber efendimiz; (Yarın yaparım diyen helak oldu, ziyan etti) buyurdu. Eğer dünya işlerini yarına bırakırsan ve bugün hep ahiret işlerini yaparsan güzel olur. Fakat, bunun aksini yaparsan çok çirkin olur."

***
Sual: İslâmiyetin emir ve yasaklarını beğenmemek, aşağılamak, alay etmek, insanın imanını giderir mi?

Cevap: Küfrü, inkârı, haramları, mekruhları sevmek, beğenmek küfür olur. Farzları, sünnetleri, beğenmemek de küfür olur yani imanı giderir.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place