Bilim insanları, psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçların, su kaynaklarına bulaşarak balıkların davranışlarını önem...
Bilim insanları, psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçların, su kaynaklarına bulaşarak balıkların davranışlarını önemli ölçüde değiştirdiğini tespit etti. Söz konusu değişimlerin, ekosistemde önemli sonuçlar doğurabileceği ifade edildi.
Benzodiazepinler, milyonlarca insan gerginlik, uykusuzluk ve panik bozlukluk rahatsızlıkları konusunda yardım eden ilaçlar olarak biliniyor. Bu ilaçlar, beyindeki reseptörlere bağlanarak ve GABA adıyla bilinen sinir ileticisinin etkisini artırarak etki gösteriyor.
Ancak, GABA ve GABA reseptörlerine sahip olan tek canlılar, insanlar değil. Tersine, birçok balık türü beyin kimyası olarak insanlara benzerlik gösteriyor. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, çok miktarda kullanılan bu ilaçların nehirler, göller ve akarsulardaki balıkları etkilediklerini ortaya koydu.
Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, ABD’deki tıbbı tesislerden atılan ilaçların miktarı yıllık 113 bin tonu buluyor. İlaçların su kaynaklarına karışması, balıkların davranışlarında önemli değişikliklere neden olduğu gibi, ekosistem dinamiklerini de etkiliyor.
İsveçli bilim insanlarının yaptığı araştırma, arıtılmış atık sularda benzodiazepinlerden oksazepamın litre başına 0.73 mikrogram bulunduğunu ortaya koydu. Arıtılmış atık suyun boşaltıldığı bir akarsudaki oksazepam miktarı ise litre başına 0.58 mikrogram olarak belirlendi. Dahası, tatlısu levreğinin (Perca fluviatilis), ilacı yoğun miktarda vücudunda bulundurduğu ve oksazepamın balığın vücudunda sudaki miktarın altı kadar bulunduğu anlaşıldı.
BALIKLAR İLAÇ BAĞIMLISI OLDU
Araştırmacılar, balıkların ilaçlardan etkilenip etkilenmediğini anlamak için, yedi gün boyunca tatlısu levreğini farklı miktarlarda oksazepama maruz bıraktı. En düşük seviye, akarsularda bulunan kabul edilebilir seviye iken, en yüksek seviye, en düşüğün 500 katı olarak belirlendi.
Balıklar, oksazepama maruz bırakılmadan önce ve sonra ‘davranış kontrolünden’ geçirildi. Balıkların temel olarak üç davranışı; ‘cesaretleri, hareketlilikleri ve sosyallikleri’ kontrol gözlemlendi. Cesaret, balığın yeni bir çevreyi ne kadar sürede keşfettiğine; hareketlilik, balığın gözlem süresince kaç kez yüzerek gezintiye çıktığına; sosyallik ise balığın diğer balıklara ne kadar yakın kaldığına bakarak değerlendirildi.
Gözlemler, az miktarda benzodiazepinin bile balıkların davranışını etkilediğini gösterdi. En düşük seviyede, oksazepam tatlısu levreklerini daha aktif ve daha az sosyal yaparken; yüksek miktarlarda verildiğinde, cesaretin de arttığı gözlemlendi.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ
Araştırmalar, benzodiazepinlerin balıkların beslenme oranını da değiştirdiğini ortaya koydu. İlaca maruz kalmadan önce, tatlısu levreklerinin 20 zooplanktonu yemesi 4.5 dakika alıyordu.
Düşük oksazepam seviyesinde, balıklar öğünlerini 30 saniye daha erken bitirmeye başladı. Yüksek oksazepam seviyesinde ise balıklar üç dakikadan daha kısa sürede beslenmelerini tamamladı. Balıklar, ilacın etkisiyle hem daha hızlı yemeye başladıkları gibi, beslenme vakitlerini de öne çekti.
Gözlemler, benzodiazepin içeren yiyeceklerin belirgin etkileri olduğunu gösterirken, ne gibi sonuçlar oluşturacağı henüz kesin değil. Akla gelen ilk sonuç, balıkların daha hızlı ve erken beslenmeleri nedeniyle zooplanktonları çabuk tüketmesi ve bunun da yosun miktarının artmasına neden olması.
Zooplankton ve yosunlar, GABA reseptörleri olmadığı için balıklardaki değişimden dolaylı olarak etkilense de, aşırı cesaret kazanan balıklar, avcı balıklara çok daha kolay yem olma riskine maruz kalabilir.
Bilim insanları, sonuçları çok kesin olmasa bile, besin zincirine benzodiazepin bulaşmasının ‘tersine çevrielemeyecek’ etkileri olacağı uyarısında bulundu.
Benzodiazepinler, milyonlarca insan gerginlik, uykusuzluk ve panik bozlukluk rahatsızlıkları konusunda yardım eden ilaçlar olarak biliniyor. Bu ilaçlar, beyindeki reseptörlere bağlanarak ve GABA adıyla bilinen sinir ileticisinin etkisini artırarak etki gösteriyor.
Ancak, GABA ve GABA reseptörlerine sahip olan tek canlılar, insanlar değil. Tersine, birçok balık türü beyin kimyası olarak insanlara benzerlik gösteriyor. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, çok miktarda kullanılan bu ilaçların nehirler, göller ve akarsulardaki balıkları etkilediklerini ortaya koydu.
Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, ABD’deki tıbbı tesislerden atılan ilaçların miktarı yıllık 113 bin tonu buluyor. İlaçların su kaynaklarına karışması, balıkların davranışlarında önemli değişikliklere neden olduğu gibi, ekosistem dinamiklerini de etkiliyor.
İsveçli bilim insanlarının yaptığı araştırma, arıtılmış atık sularda benzodiazepinlerden oksazepamın litre başına 0.73 mikrogram bulunduğunu ortaya koydu. Arıtılmış atık suyun boşaltıldığı bir akarsudaki oksazepam miktarı ise litre başına 0.58 mikrogram olarak belirlendi. Dahası, tatlısu levreğinin (Perca fluviatilis), ilacı yoğun miktarda vücudunda bulundurduğu ve oksazepamın balığın vücudunda sudaki miktarın altı kadar bulunduğu anlaşıldı.
BALIKLAR İLAÇ BAĞIMLISI OLDU
Araştırmacılar, balıkların ilaçlardan etkilenip etkilenmediğini anlamak için, yedi gün boyunca tatlısu levreğini farklı miktarlarda oksazepama maruz bıraktı. En düşük seviye, akarsularda bulunan kabul edilebilir seviye iken, en yüksek seviye, en düşüğün 500 katı olarak belirlendi.
Balıklar, oksazepama maruz bırakılmadan önce ve sonra ‘davranış kontrolünden’ geçirildi. Balıkların temel olarak üç davranışı; ‘cesaretleri, hareketlilikleri ve sosyallikleri’ kontrol gözlemlendi. Cesaret, balığın yeni bir çevreyi ne kadar sürede keşfettiğine; hareketlilik, balığın gözlem süresince kaç kez yüzerek gezintiye çıktığına; sosyallik ise balığın diğer balıklara ne kadar yakın kaldığına bakarak değerlendirildi.
Gözlemler, az miktarda benzodiazepinin bile balıkların davranışını etkilediğini gösterdi. En düşük seviyede, oksazepam tatlısu levreklerini daha aktif ve daha az sosyal yaparken; yüksek miktarlarda verildiğinde, cesaretin de arttığı gözlemlendi.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ
Araştırmalar, benzodiazepinlerin balıkların beslenme oranını da değiştirdiğini ortaya koydu. İlaca maruz kalmadan önce, tatlısu levreklerinin 20 zooplanktonu yemesi 4.5 dakika alıyordu.
Düşük oksazepam seviyesinde, balıklar öğünlerini 30 saniye daha erken bitirmeye başladı. Yüksek oksazepam seviyesinde ise balıklar üç dakikadan daha kısa sürede beslenmelerini tamamladı. Balıklar, ilacın etkisiyle hem daha hızlı yemeye başladıkları gibi, beslenme vakitlerini de öne çekti.
Gözlemler, benzodiazepin içeren yiyeceklerin belirgin etkileri olduğunu gösterirken, ne gibi sonuçlar oluşturacağı henüz kesin değil. Akla gelen ilk sonuç, balıkların daha hızlı ve erken beslenmeleri nedeniyle zooplanktonları çabuk tüketmesi ve bunun da yosun miktarının artmasına neden olması.
Zooplankton ve yosunlar, GABA reseptörleri olmadığı için balıklardaki değişimden dolaylı olarak etkilense de, aşırı cesaret kazanan balıklar, avcı balıklara çok daha kolay yem olma riskine maruz kalabilir.
Bilim insanları, sonuçları çok kesin olmasa bile, besin zincirine benzodiazepin bulaşmasının ‘tersine çevrielemeyecek’ etkileri olacağı uyarısında bulundu.
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.