Sual: Malum gazetelerden biri, belediye otobüsünün içinde namaz kılan şoförün resmini çekip, (Birilerine yaranmak için şov yapıyor) diye ...
Sual: Malum gazetelerden biri, belediye otobüsünün içinde namaz kılan şoförün resmini çekip, (Birilerine yaranmak için şov yapıyor) diye manşet atmış. Müslüman bir ülkede namaz kılana böyle hakaret nasıl yapılır?
CEVAP
Bu haber, namazın dindeki önemini bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bazı cahiller de, (Yolda namaz mı kılınır? Akşam eve gidince kaza edersin) diyorlar. Namaz, zamanında yapılması gereken vakitli bir ibadettir. Acıkan kimseye, (Şimdi yeme, birkaç gün sonra hepsinin yerine daha çok yersin) demek ne kadar yersizse, (Namazlarını gece kaza edersin) demek bundan daha yersizdir.
Müslüman, işinden ve aşından olacağını bilse de namazını yine kılar. Bu yüzden işinden olan çok Müslüman olmuştur. Namazdan taviz verilmez. Çünkü namazın dindeki yeri çok büyüktür. Otobüsün içinde olur, dışında olur, yol ortasında olur, muhakkak kılması lazımdır.
İslam âlimlerinin büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Arvasî hazretlerinin, (Bir vakit namazım kazaya kalmaktansa Allah bin kere canımı alsın!) buyurması namazın önemini göstermektedir. Asırlardır Müslümanlar her yerde, her zaman namaz kıldılar. Bir art niyetleri mi vardı? (Birilerine yaranmak için şov yapıyor) diyor. Peki, o birileri kime yaranmak için namaz kılıyor? Elbette her Müslüman Allah rızası için namaz kılar. Allah'a inanmayanlar bunu anlayamaz. Sabah herkes uyurken o kalkıp namaz kılar. O saatte kime yaranacak? Buna nasıl şov denir?
Âşık olmayan aşktan anlamaz. Mecnuna, (Leyla kara kuru bir kız. Niye onu seviyorsun?) demişler. (Siz, ona benim gözümle baksanız, yanarsınız) demiş. Namaz aşkı olmayan da, namazı şov zanneder.
Dinden imandan ve namazdan haberi olmayan kimsenin, (Her gün her yerde namaz mı kılınır? Kılanların bir art niyeti vardır) diye düşünmesi, ya cahilliktir veya din düşmanlığıdır.
Cehalet ve ilim
Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir,
İlimden uzak kalmak, ne büyük felakettir.
CEVAP
Bu haber, namazın dindeki önemini bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bazı cahiller de, (Yolda namaz mı kılınır? Akşam eve gidince kaza edersin) diyorlar. Namaz, zamanında yapılması gereken vakitli bir ibadettir. Acıkan kimseye, (Şimdi yeme, birkaç gün sonra hepsinin yerine daha çok yersin) demek ne kadar yersizse, (Namazlarını gece kaza edersin) demek bundan daha yersizdir.
Müslüman, işinden ve aşından olacağını bilse de namazını yine kılar. Bu yüzden işinden olan çok Müslüman olmuştur. Namazdan taviz verilmez. Çünkü namazın dindeki yeri çok büyüktür. Otobüsün içinde olur, dışında olur, yol ortasında olur, muhakkak kılması lazımdır.
İslam âlimlerinin büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Arvasî hazretlerinin, (Bir vakit namazım kazaya kalmaktansa Allah bin kere canımı alsın!) buyurması namazın önemini göstermektedir. Asırlardır Müslümanlar her yerde, her zaman namaz kıldılar. Bir art niyetleri mi vardı? (Birilerine yaranmak için şov yapıyor) diyor. Peki, o birileri kime yaranmak için namaz kılıyor? Elbette her Müslüman Allah rızası için namaz kılar. Allah'a inanmayanlar bunu anlayamaz. Sabah herkes uyurken o kalkıp namaz kılar. O saatte kime yaranacak? Buna nasıl şov denir?
Âşık olmayan aşktan anlamaz. Mecnuna, (Leyla kara kuru bir kız. Niye onu seviyorsun?) demişler. (Siz, ona benim gözümle baksanız, yanarsınız) demiş. Namaz aşkı olmayan da, namazı şov zanneder.
Dinden imandan ve namazdan haberi olmayan kimsenin, (Her gün her yerde namaz mı kılınır? Kılanların bir art niyeti vardır) diye düşünmesi, ya cahilliktir veya din düşmanlığıdır.
Cehalet ve ilim
Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir,
İlimden uzak kalmak, ne büyük felakettir.
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.