Sual: Bir deprem, bir sel felaketi, bir yangın oluyor, bir trafik kazası veya iş kazası oluyor. Kazara bomba patlıyor, insanlar ölüyor. ...
Sual: Bir deprem, bir sel felaketi, bir yangın oluyor, bir trafik kazası veya iş kazası oluyor. Kazara bomba patlıyor, insanlar ölüyor. Bunlara takdir-i ilahi denir mi? Dinî konularda cahil bir yazar, (Böyle kazalara takdir-i ilahi demek densizliktir) diyor. Gerekli tedbir alınmadan kazaya sebep olunmuşsa, yine buna takdir-i ilahi denir mi?
CEVAP
Tedbir almak dinimizin emridir. Ancak tedbir alınsa da, alınmasa da, her şey takdir-i ilahi ile olur. Çürük bina yapılıp depremde yıkılırsa, sel yatağına ev yapılıp, evi sel alırsa, ormanda kebap yapmak için ateş yakılıp, ormanın yanmasına sebep olunursa, 150 kilometre süratle gidip kaza yapılırsa, bunların hepsi tedbirsizlik neticesinde olmuşsa da yine takdir-i ilahidir. (Falanca 150 kilometre hızla gidince kaza geçirecek) diye alnımıza yazılmış, yani kaderimiz olmuş, biz de onu görüyoruz. Tedbir almadığımız için günaha giriyoruz, o ayrı bir şeydir. Ama her şey takdir-i ilahi ile oluyor. Her olayı yaratan ancak Allah’tır. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Her şeyi yaratan Allah’tır.) [Zümer 62]
(Sizi de, yaptığınız işleri de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]
Amentü’nün altı şartından biri, Kaza ve kadere inanmaktır. Kader, takdir-i ilahi demektir. Mutezile kafalılar kaderi inkâr etse de, bir şey değişmez. Bir insanın intihar etmesi veya birinin diğerini alnında vurması birer takdir-i ilahidir. Suç işleyince takdir-i ilahi olmaktan çıkmaz. Takdir-i ilahi, insanların tedbirli veya tedbirsiz yapacağı her işi Allah bilir demektir. (Falanca kimse, tedbir almayacak, şu kazaya sebep olacaktır veya filanca, kasten şu suçu yahut şu günahı işleyecektir) diye alnımıza yazar. Buna kader veya takdir-i ilahi diyoruz. Suçu veya günahı işleten Allah değildir. Allah onun işleyeceğini bildiği için yazmıştır. Yani o yazdı diye bu olaylar olmuyor. Cahiller veya dinsizler takdir-i ilahiyi bilmedikleri için, (Bu bir takdir-i ilahidir) diyenleri tenkit edip, densizlik diyorlar. Allah’ın takdirini kabul edene densizlik demek dinsizlik olur.
İnsan bilmediği konuda konuşmamalı. Atalarımız, (Cahil cesur olur) buyuruyor. Yani (Düşünmeden konuşur, çam devirir) diyor. Din cahilleri de, yanlış sözler edip küfre girmekte çok cesurlar. Herkes haddini bilmeli, bilmediği konulara burnunu sokmamalıdır.
CEVAP
Tedbir almak dinimizin emridir. Ancak tedbir alınsa da, alınmasa da, her şey takdir-i ilahi ile olur. Çürük bina yapılıp depremde yıkılırsa, sel yatağına ev yapılıp, evi sel alırsa, ormanda kebap yapmak için ateş yakılıp, ormanın yanmasına sebep olunursa, 150 kilometre süratle gidip kaza yapılırsa, bunların hepsi tedbirsizlik neticesinde olmuşsa da yine takdir-i ilahidir. (Falanca 150 kilometre hızla gidince kaza geçirecek) diye alnımıza yazılmış, yani kaderimiz olmuş, biz de onu görüyoruz. Tedbir almadığımız için günaha giriyoruz, o ayrı bir şeydir. Ama her şey takdir-i ilahi ile oluyor. Her olayı yaratan ancak Allah’tır. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Her şeyi yaratan Allah’tır.) [Zümer 62]
(Sizi de, yaptığınız işleri de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]
Amentü’nün altı şartından biri, Kaza ve kadere inanmaktır. Kader, takdir-i ilahi demektir. Mutezile kafalılar kaderi inkâr etse de, bir şey değişmez. Bir insanın intihar etmesi veya birinin diğerini alnında vurması birer takdir-i ilahidir. Suç işleyince takdir-i ilahi olmaktan çıkmaz. Takdir-i ilahi, insanların tedbirli veya tedbirsiz yapacağı her işi Allah bilir demektir. (Falanca kimse, tedbir almayacak, şu kazaya sebep olacaktır veya filanca, kasten şu suçu yahut şu günahı işleyecektir) diye alnımıza yazar. Buna kader veya takdir-i ilahi diyoruz. Suçu veya günahı işleten Allah değildir. Allah onun işleyeceğini bildiği için yazmıştır. Yani o yazdı diye bu olaylar olmuyor. Cahiller veya dinsizler takdir-i ilahiyi bilmedikleri için, (Bu bir takdir-i ilahidir) diyenleri tenkit edip, densizlik diyorlar. Allah’ın takdirini kabul edene densizlik demek dinsizlik olur.
İnsan bilmediği konuda konuşmamalı. Atalarımız, (Cahil cesur olur) buyuruyor. Yani (Düşünmeden konuşur, çam devirir) diyor. Din cahilleri de, yanlış sözler edip küfre girmekte çok cesurlar. Herkes haddini bilmeli, bilmediği konulara burnunu sokmamalıdır.
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.