Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Müslüman olmak için

Sual: S. Ebediyye’de, (Müslüman olmak için, hiçbir formaliteye, müftüye, imama gitmeye lüzum yoktur) denildikten sonra, Makamat-i Mazher...

onizle
Sual: S. Ebediyye’de, (Müslüman olmak için, hiçbir formaliteye, müftüye, imama gitmeye lüzum yoktur) denildikten sonra, Makamat-i Mazheriyye’den, (Allahü teâlâya, Resulüne ve Onun Allahü teâlâdan getirdiklerinin hepsine inandım. Beğendim, kabul ettim. Allahü teâlânın ve Resulünün dostlarını severim ve düşmanlarını sevmem demek kâfidir) diye naklediliyor. Sanki buradan, (Müslüman olmak için imanın altı esasına inanmaya gerek yok) gibi anlaşılıyor. İmanın altı esasına inanmayan nasıl Müslüman olur?
CEVAP
O ifade eksik değildir. Orada imanın esası veciz olarak anlatılmıştır. (Resulullah'ın bildirdiği her şeye, onun bildirdiği şekilde inandım, kabul ettim hepsini beğendim) denince özet olarak her şey bildirilmiş oluyor.

Bir insan, imanın altı esasına inansa da, yine Müslüman olmayabilir. Her maddenin şartları vardır. Amentüyü okuyup hepsine inandım demek yetmez. Her birine birer örnek verelim:

1- Allah'a inanmak: (Allah'a inandım) demek yetmez. Bir kimse, (Allah kutuplardadır) veya (Merih gezegenindedir) yahut (Arş’tadır) dese kâfir olur. Çünkü Allah mekândan münezzehtir. (Allah’ın her şeye gücü yetmez) diye inansa küfür olur. Demek ki, sadece (Allah'a inanıyorum) demek yetmez. Bildirilen kâmil sıfatlarıyla Allah'a inanmak lazımdır.

2- Meleklere inanmak: (Meleklere inandım) demek yetmez. Hristiyanlar gibi, (Melekler Allah'ın kızlarıdır) diye inansa kâfir olur. Demek ki, sadece (Meleklere inanıyorum) demek yetmez. Dinimizin bildirdiği sıfatlarıyla meleklere inanmak lazımdır.

3- Kitaplara inanmak: (Kitaplara inandım) demek yetmez. Kitaplardaki bilgilerin yanlış olduğuna inansa kâfir olur. O hâlde dinimizin bildirdiği şekilde kitapların vasıflarına da inanmak lazımdır.

4- Peygamberlere inanmak: (Peygamberlere inandım) demek yetmez. Peygamberlere hâşâ (Yalancı, cahil kimselerdir) diye inansa kâfir olur. Demek ki, dinimizin bildirdiği şekilde peygamberlerin vasıflarına da inanmak lazımdır.

5- Âhirete inanmak: (Âhirete inandım) demek yetmez. (Âhirette Cennet ve Cehennem diye bir şey yok) veya (Cennet Cehennem var, ama ebedî değildir) dese kâfir olur. O hâlde, âhiretle ilgili dinimizin bildirdiği her şeye inanmak lazımdır.

6- Hayır şer Allah'tandır: (Hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna inandım) demek yetmez. Mesela bir kimse, (Şer, kötülüktür, günahtır. Allah bize kötülüğü, günahı zorla işletiyor) diye inansa kâfir olur. Demek ki, hayra, şerre dinimizin bildirdiği şekilde inanmak lazımdır.

Bu örneklerden anlaşıldığı gibi, bu saydıklarımızı kabul etmeden (İmanın altı esasına inandım) dese Müslüman olamaz. Makamat-ı Mazheriyye’deki husus, şahane bir bilgidir. Orada, (Allahü teâlâdan getirdiklerinin hepsine inandım. Beğendim, kabul ettim) deniyor. Allahü teâlâdan getirdiklerinin içinde, imanın altı şartı da vardır. Altı şarta nasıl inanılacağı da vardır. Haramların, helâllerin, ibadetlerin hepsi vardır. Yani tek eksik yoktur. Bu şekilde inanan kimse, tam Müslüman olur.

Mihnet yeri

Dine hizmet nimettir, isteme istirahat!

Dünya mihnet yeridir, salihler etmez rahat.
Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place