Sual: Dört mezhepten birine uymak Allah'ın emri mi? Hiçbirine uymasak, özgürce hareket etsek, ne olur sanki? Zaten doğru tektir. Aynı ...
Sual: Dört mezhepten birine uymak Allah'ın emri mi? Hiçbirine uymasak, özgürce hareket etsek, ne olur sanki? Zaten doğru tektir. Aynı konuda dört doğru olmaz. Dört olması şüpheyi çekmez mi?
CEVAP
Hak ile doğruyu karıştırmamalı. Doğru tektir, hak ise çoktur. Farklı ictihadlar haktır, yani geçerlidir, onlarla amel edilir, dört mezhebin dördü de haktır. Hükümde isabet edilmemiş bile olsa, Allah'ın emrine uygundur. İctihad, ictihadla nakzedilemeyeceği için, hangisinin doğru olduğu da zaten bilinemez. Bugün bir mutlak müctehid olsa bile, ancak kendi ictihadını bildirir, diğerlerine ve öncekilere yanlış diyemez. Mesela Hazret-i Mehdi gelince, mezhepler unutulmuş olacak ve ictihad edecek, onun mezhebine uyulacaktır, ama önceki ictihatlara yanlış demeyecek, kendi ictihadını bildirecektir. İctihadında isabet etmemiş bile olsa, ona uymak dinin emridir, çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müctehid, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]
İsabet edemeyen yani doğruyu bulamayan da sevab alıyor. Sevabı veren Allahü teâlâdır. O hükümle amel edilmesini isteyen de Allahü teâlâdır. Demek ki, isabet edilmese de yine sevab alındığına göre, farklı ictihadla amel etmenin mahzuru olmadığı ve farklı ictihadın rahmet olduğu meydana çıkıyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki, Deylemi, İ. Münavi, İbni Nasr]
Ehl-i sünnetin dört mezhebine hak denmesi, bu rahmetten dolayıdır. İmanda, itikadda ise, ayrılık olmaz. Bütün Müslümanlar, Resulullah'ın ve Eshab-ı kiramın yolu olan Ehl-i sünnet itikadında birleşmek zorundadır. Bir âyet-i kerime meali:
(Dinde [bozuk] fırkalara ayrılanların cezalarını, Allah verecektir.) [Enam 159]
Bu âyet-i kerimeyi açıklayan hadis-i şerifin meali de şöyledir:
(Dinlerini parçalayıp, fırkalara ayrılanlar, bid'at sahipleridir. Her günah işleyenin tevbesi vardır. Bid'at sahipleri müstesnadır. Onlar, [Hak yolda olduklarını sanarak] tevbe etmezler. Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktır.) [Taberani, Kurtubi]
Ehl-i sünnet âlimleri, İmam-ı Eş'ari ile İmam-ı Matüridi arasında farklı ictihadları, Ehl-i sünnet itikadına aykırı bulmamışlardır. Yani Matüridi itikadında olan bir Müslüman, bir veya birkaç konuda Eş'ari itikadı gibi inansa, Ehl-i sünnetten çıkmaz. Tersi de böyledir. Eş'ari itikadına göre inanan kimse, bir veya birkaç hususta Matüridi gibi inansa, Ehl-i sünnetten çıkmış olmaz.
CEVAP
Hak ile doğruyu karıştırmamalı. Doğru tektir, hak ise çoktur. Farklı ictihadlar haktır, yani geçerlidir, onlarla amel edilir, dört mezhebin dördü de haktır. Hükümde isabet edilmemiş bile olsa, Allah'ın emrine uygundur. İctihad, ictihadla nakzedilemeyeceği için, hangisinin doğru olduğu da zaten bilinemez. Bugün bir mutlak müctehid olsa bile, ancak kendi ictihadını bildirir, diğerlerine ve öncekilere yanlış diyemez. Mesela Hazret-i Mehdi gelince, mezhepler unutulmuş olacak ve ictihad edecek, onun mezhebine uyulacaktır, ama önceki ictihatlara yanlış demeyecek, kendi ictihadını bildirecektir. İctihadında isabet etmemiş bile olsa, ona uymak dinin emridir, çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müctehid, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]
İsabet edemeyen yani doğruyu bulamayan da sevab alıyor. Sevabı veren Allahü teâlâdır. O hükümle amel edilmesini isteyen de Allahü teâlâdır. Demek ki, isabet edilmese de yine sevab alındığına göre, farklı ictihadla amel etmenin mahzuru olmadığı ve farklı ictihadın rahmet olduğu meydana çıkıyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki, Deylemi, İ. Münavi, İbni Nasr]
Ehl-i sünnetin dört mezhebine hak denmesi, bu rahmetten dolayıdır. İmanda, itikadda ise, ayrılık olmaz. Bütün Müslümanlar, Resulullah'ın ve Eshab-ı kiramın yolu olan Ehl-i sünnet itikadında birleşmek zorundadır. Bir âyet-i kerime meali:
(Dinde [bozuk] fırkalara ayrılanların cezalarını, Allah verecektir.) [Enam 159]
Bu âyet-i kerimeyi açıklayan hadis-i şerifin meali de şöyledir:
(Dinlerini parçalayıp, fırkalara ayrılanlar, bid'at sahipleridir. Her günah işleyenin tevbesi vardır. Bid'at sahipleri müstesnadır. Onlar, [Hak yolda olduklarını sanarak] tevbe etmezler. Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktır.) [Taberani, Kurtubi]
Ehl-i sünnet âlimleri, İmam-ı Eş'ari ile İmam-ı Matüridi arasında farklı ictihadları, Ehl-i sünnet itikadına aykırı bulmamışlardır. Yani Matüridi itikadında olan bir Müslüman, bir veya birkaç konuda Eş'ari itikadı gibi inansa, Ehl-i sünnetten çıkmaz. Tersi de böyledir. Eş'ari itikadına göre inanan kimse, bir veya birkaç hususta Matüridi gibi inansa, Ehl-i sünnetten çıkmış olmaz.
Hiç yorum yok
Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.