Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Sürpriz paket

Sual: Sürpriz paket diyerek bazı satışlar yapılıyor. Satıcı firma, pakete bazı ürünler koyuyor, ama içinde neler olduğunu söylemiyor. Böyle ...

onizle
Sual: Sürpriz paket diyerek bazı satışlar yapılıyor. Satıcı firma, pakete bazı ürünler koyuyor, ama içinde neler olduğunu söylemiyor. Böyle bir paketi satın almak caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, ne olduğu bilinmeyen mal satılamaz. Gözümüzle görmesek de, içinde ne olduğunu bilmemiz lazımdır.

Müşterinin görmediği malın yerini, sıfatını, arsasının hududunu, cinsini, miktarını satıcı bildirmezse, alış veriş fasit olur.

Bir kimse, cinsini söyleyerek bir şey satsa, bu şey başka cinsten çıksa, satış batıl olur. Mesela fındık olarak alıp, fıstık çıksa, bâtıl olur. Müşteri, çıkan mal mevcutsa, geri verir. Mevcut değilse, parasını geri alır.

Kendisi için istemek
Sual: Buhari’deki, hadiste, (Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için de sevmeyen gerçek mümin olamaz) deniyor. Kötü birisini veya bir kâfiri düşünelim, kumarı sever, içkiyi sever, çalgıyı sever, haramları sever. Şimdi bu kimse, kendi sevdiği şeyleri, kardeşi için sevmezse, gerçek mümin olamıyor mu?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Şartsız bildirilen hükümlerin, şartları olduğu bilinmelidir) buyuruyor. Yukarıda bildirilen hadis-i şerifin bazı şartları vardır. Hadis-i şerifte mümin kişiden bahsediliyor.

Mümin kendisi için iyi şeyleri ister. Şehid olmak ister, Cennet’e gitmek ister. Sağlıklı yaşamayı ister. Helal, temiz ve iyi mal ister. Kendisi için istediği bu şeyleri mümin kardeşi için de ister. İstemezse, hakiki iman sahibi olamaz. Kendisi için istemediğini mümin kardeşi için de istemez. Başka bir hadis-i şerifte de, hubb-i fillah ve buğd-i fillahın bir anlamının da, kendisi için sevdiğini, başkaları için de sevmek, kendisi için sevmediğini başkaları için de sevmemek demek olduğu bildirilmiştir. Demek ki gerçek mümin, istediğini Allah için isteyecek, istemediğini de Allah için istemeyecek. Kendisi için istediği nimetleri din kardeşi için de isteyecek, kendi için istemediği felaketleri din kardeşi için de istemeyecektir.

Oruçta mezhep taklidi
Sual: Üç sorum var:
1- Hanefî’yim, abdest alırken dikkat etmeme rağmen boğazıma su kaçabiliyor. Orucum bozuluyor. Şâfiî’de bozulmuyormuş. Su kaçınca, Şâfiî’yi taklit etsem orucum bozulmuş olmaz mı?

2- Şâfiî olan abim, idrar yoluna pamuk konunca orucun bozulduğunu bilmiyormuş. 16 gün pamuk koymuş. Acaba Hanefî mezhebini taklit ederek oruçlarını kurtaramaz mı?

3- Annemin dişi hep kanıyor, uyurken de ağzına kan gitmiş olabilir. Sabah imsak vaktinden sonra da uyuyor. Kan yutmak orucu bozduğuna göre, annem oruç tutmayacak mı?
CEVAP
Dinimizde dört hak mezhep vardır. Bunlar hâşâ sözde değil, fiiliyatta da haktır. Bir mezhepte yapılması zor olan bir şeyi, diğer mezheplerden birini taklit ederek yapmak, bütün İslam âlimlerine göre caiz, hattâ bazen lazım olur. Şimdi suallere kısaca cevap verelim:

1- Bir mezhep ihtiyaç halinde taklit edilince, kendi mezhebine ilave olarak, o mezhebin o husustaki mümkün olan bütün şartlarına uymak gerekir. Şâfiî mezhebini oruçta taklit eden, bu mezhebin oruçtaki farzlarına ve orucu bozan hususlara da, dikkat etmesi gerekir. Bu takdirde taklidi sahih olur. Şâfiî taklit edilirse, sünnete uygun abdest alırken dikkat etmesine rağmen elde olmadan boğaza su kaçarsa, orucu bozulmuş olmaz.

2- Şâfiî’de, idrar yoluna pamuk koymanın orucunu bozduğunu bilmeyen bir Şâfiî, o halde oruçlarını tutsa, sonradan orucu bozduğunu öğrense, (Bu oruçlarımı Hanefi mezhebine uygun olarak tuttum) diye niyet ederse, oruçları sahih olur. Oruçları Hanefi mezhebinin bütün şartlarına uygun olmasa bile, başka çare olmadığı için, yani zaruret olduğu için, Hanefi mezhebine uygun tutmuş sayılır. Bunun gibi, diş dolgusunun Hanefi mezhebinde gusle mani olduğunu bilmeden yıllarca namaz kılsa, sonra durumu öğrense, (Bu namazlarımı Maliki mezhebine göre kıldım) dese, namazları sahih olur. Kıldığı namazlar Maliki mezhebinin bütün şartlarına uygun olmasa bile, başka çare olmadığı için, yani zaruret olduğu için, namazlarını Maliki mezhebine uygun kılmış sayılır.

3- Her mezhepte elde olmadan yapılan şeylerin orucu bozması farklıdır. Mesela Şâfiî’de, mübalağa etmeden, normal abdest alırken boğaza su kaçması orucu bozmaz. Hanefî’de ağzından veya burnundan boğazına toz, duman, sinek kaçsa, başkalarının içtiği sigaranın dumanı gelerek, ağzına, burnuna girmesinden sakınmak mümkün olmasa orucu bozmaz. Hanbelî’de, istemeden kan yutmak gibi elde olmayan hususlar orucu bozmaz. Bu durumda olan kimse, Hanbelî’yi taklit ederse oruçları sahih olur.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place