Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Gayr-i müslimlerin kestiğini yemek

Sual: Bir Müslüman, gayr-i müslimin kestiği hayvanın etini satın alıp yiyebilir mi? Cevap: Bu konuda Hindiyyede, Zebâih bahsinde deniyor k...

onizle
Sual: Bir Müslüman, gayr-i müslimin kestiği hayvanın etini satın alıp yiyebilir mi?
Cevap: Bu konuda Hindiyyede, Zebâih bahsinde deniyor ki:
"Müslümanın veya Ehl-i kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini veya bir sıfatını, herhangi bir lisan ile söyleyerek, kestiği yenilir. Müşrikin ve mürtedin kestiği yenilmez. Keserken, İsa veya üç tanrıdan biri derse, yenilmez. Böyle inanır, fakat söylemezse, yenir. Kesmek için söylemelidir. Dua, şükür için söylerse veya Allahtan başkasını, tazim etmeyi niyet ederse, Allah ve Muhammed için derse, yenmez."

Bir Peygambere ve bunun, sonradan bozulmuş olan mukaddes kitabına inanan bir kâfir, bu Peygamber tanrıdır veya oğludur dese ve putlara yalvarırsa da, buna Ehl-i kitâb denir. Çünkü, ilah, rab, tanrı, baba gibi isimler, yardım eden, yaratılmaya sebep olan, çok sevilen manasına da kullanılır. Bu isimleri, İsa aleyhisselama, bu manalar ile söyleyen, müşrik olmaz. Ona, üç tanrıdan biri veya tanrı denilmesi, hakiki bir söz değil, mecaz olur. Onda Ülûhiyyet sıfatı bulunduğuna inanırsa, mesela her istediğini yaratır derse, Müşrik olur. Şimdi, Mûsevî, Îsevî, Nasrânî, Hıristiyanların bir kısmı, Ehl-i kitaptır. Putlara, heykellere, İsa aleyhisselamı sevdikleri için, istediklerinin yaratılmasına sebep olmaları için yalvarıyorlar. İsa aleyhisselama ilah diyen nasrânînin kestiklerini yemek caiz ise de, zaruret olmadıkça, buna kestirmemeli ve kestiğini yememelidir. Kitapsız kâfirlerin kestikleri yenilmez. Kesenin nasıl kimse olduğunu araştırıp anlamak şart değildir. Besmele kasten terk edilirse, Hanefide haram, Şafiide helal olur.

Gayr-i müslimlerin çoğunlukta olduğu yerlerde, varsa Müslüman kasap aramalı. Bu kasaptaki eti, Müslümanın kestiğini niyet ederek, satın almalıdır. Sığır, koyun, tavuk gibi eti yenen hayvanların etlerini yemek helal olması için, İslâmiyete uygun kesilmeleri lazımdır. Yani bir Müslümanın veya ehl-i kitabın kesmesi ve keserken Allah ismini söylemesi lazımdır. İslâmiyete uygun kesilmeyen hayvan leş olur. Bunun etini yemek ve satmak haram olur. Hayvan kesenlerin ve satan Müslümanların bunu iyi bilmeleri lazımdır. Et satın alırken, bunun nasıl kesildiğini sormak lazım değildir. Çünkü, Müslümana hüsn-i zan olunur.

***
Sual: Haram nedir? Haramdan kaçınmak mı ibadet yapmak mı önce gelmektedir? Mekruh ve müfsid neye denir?
Cevap: Harâm iki nev'dir: Biri, (Harâm li-aynihî) ve biri, (Harâm ligayrihî). Evvelkisi, kendisi haram olup, her zaman haramdır. Adam öldürmek, zina ve livata etmek, hamr ve alkollü içkiler içmek, kumar oynamak, hınzır eti yemek ve kadınların, kızların başı, kolları, bacakları açık sokağa çıkmaları böyledir. Bir kimse bu günahları işlerken, Besmele-i şerife dese veya helal itikat etse, yani Allahü teâlânın haram etmesine ehemmiyet vermese, kâfir olur. Amma, bunların haram olduğuna inanıp, Allahtan, azabından korkarak yapsa, kâfir olmaz. Fakat, Cehennem azabına lâyık olur.
Harâm li-gayrihî, kendisi haram değil ise de, haram yoldan elde edildiği için, haram olur. Bir kimse, bir kişinin bağına girip, sahibinin izini yokken, meyvesini koparıp yemek, ev eşyasını ve akçasını çalıp harcamak gibi. Bunları yapan kimse, yaparken Besmele dese yahut helaldir söylese, kâfir olmaz. Bir kimsede, bir arpa ağırlığında haksız olan mal varsa, yarın kıyamet gününde, cemaat ile kılınmış yediyüz rek'at, -kabul olunmuş- namazının sevabını, hazret-i Mevlâ bu kimseden alıverse gerektir. Haramın her iki kısmından kaçınmak, ibadet yapmaktan daha çok sevabdır.

Ve dahi mekruh, amelin sevabını gideren şeye derler. Mekruh dahi, iki nevdir: Kerâhet-i tahrîmiyye ve kerâhet-i tenzîhiyye.

Kerâhet-i tahrîmiyye, vacibin terkidir. Harama karîbdir [yakındır]. Kerâhet-i tenzîhiyye, sünnetin terkidir. Helale karîbdir. Kerâhet-i tahrîmiyye işleyen, eğer kast ile işlerse, asi ve günahkâr olur. Cehennem azabına lâyık olur. Namazda ise, o namazın iadesi vacib olur. Eğer sehv ile işlerse secde-i sehv yapar. İadesi sakıt olur. Kerâhet-i tenzîhiyyeyi işleyene azab olmaz. Lâkin, ısrar ederse, itaba ve sevaptan mahrum kalmağa müstahak olur. At etini ve kedi ve fare artığını yemek, şarap yapana üzüm satmak gibi.

Müfsid, amelleri, temelinden giderene denir. İmanı ve namazı, nikâhı ve haccı ve zekâtı, alış ve satışı bozmak gibi. (İslâm Ahlâkı s. 207)

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place