Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Çirkin günahlar işleyenler

Sual: Zina veya livata gibi çirkin günahlar işleyen ve sonra tevbe edip salih Müslüman olan kimsenin, önceki hâlini bilip ondan nefret e...

onizle
Sual: Zina veya livata gibi çirkin günahlar işleyen ve sonra tevbe edip salih Müslüman olan kimsenin, önceki hâlini bilip ondan nefret edenlere imam olması neden mekruhtur? Allah'ın affettiğini kullar niye affetmiyor?
CEVAP
Evet, tevbe eden ve bir daha günah işlemeyen kimse temiz olur. Tevbe edenden değil, yapılan kirli işten nefret ediliyor. Bu nefret, insanın elinde değildir. Temiz olmak ayrı şey, tiksinmek ayrı şeydir. Bazıları, başkalarının içtiği suyun artığını bile içemez. Kimi de, genelevden çıkan tevbe etmiş kadınla evlenemez. Bazısı da, livata yapıp tevbe eden erkekten nefret eder. Bu nefret, elde olmayan bir duygudur. Aşağıdaki olay buna bir örnektir:

Hazret-i Hamza’yı şehit eden Vahşî, Mekke’nin fethinden sonra kimliğini bildirmeden Medine’de mescide gelip, selamdan sonra, (Ya Resulallah! Bir kimse Allah’a ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günahı işlese, sonra pişman olup iman etse, bunun cezası nedir?) dedi. (İman eden, affolur, kardeşimiz olur) buyurdu. Vahşi, (Yâ Resulallah! Ben iman ettim. Allah’ı ve Resulünü her şeyden çok seviyorum. Ben Vahşî’yim) dedi. Resulullah, Vahşî adını işitince, Hazret-i Hamza’nın şehid edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı. Vahşî, öldürüleceğini anlayarak kapıya doğru yürüdü. Eshab-ı kiram kılıçlarına sarılmış, işaret bekliyordu. Vahşî, (Son nefesimi alıyorum) diye düşünürken, Cebrail aleyhisselam gelip, Allahü teâlânın, (Ey Resulüm! Bütün ömrünü puta tapmakla geçiren bir kâfiri, iman edince affediyorum. Sen, amcanı öldürdü diye Vahşî’yi affetmiyor musun? O, sana inandı. Ben affettim, sen de affet!) emrini bildirdi. Herkes, öldürün emrini beklerken, Resulullah (Kardeşinizi çağırın!) buyurdu. Kardeş sözünü işitince, saygıyla çağırdılar. Resulullah, Vahşî’ye, affolunduğunun müjdesini verip, (Fakat seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum) buyurdu. Hazret-i Vahşî de, Resulullah’ı üzmemek için, bir daha yanına gelmedi. Mahcup, başı önünde yaşadı. Aynı mızrak ve okla, peygamberlik iddiasında bulunan Müseyleme’yi öldürüp İslâmiyet’e büyük hizmet etti. (Eshab-ı kiram kitabı)

Edebim el vermez
Sual: Şu beyit Yunus Emre’ye mi aittir?
Edebim el vermez, edepsizlik edene,
Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.
CEVAP
Şiirde birinci mısra 13, ikinci mısra 15 hecedir. Yunus Emre’nin bütün şiirleri ölçülüdür. Böyle ölçüsüz şiirine rastlamadık. İnternette Yunus Emre’ye ait deniyorsa da, bazıları, kendi yazdığı şeylere değer verilsin diye, meşhur zatların ismini kullanıyorlar. Sanki bu da öyledir. Şöyle dense, hiç değilse ölçü yönüyle kurtarır:

Edebimiz el vermez, edepsizlik edene,
Susmak en güzel cevap, edep elden gidene.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place